22 Temmuz 2012 Pazar

Arda Turan Neden İlk Tercih Olmamalı


Normal şartlarda Arda Turan’ın Türkiye’ye dönüş ihtimalini tüm Galatasaraylıların büyük bir sevinçle karşılaması gerekiyordu ama tam olarak öyle olmadı. Hakan Şükür’ün 6 aylığına yaşadığı Torino macerasına benzer şekilde kısa süre sonra geri dönmek istediğine dair haberler çıkan Arda Turan bunları yalanlamadığına göre, haberlerin doğru olma ihtimali oldukça yüksek.

Arda Turan’ın Türkiye’ye dönüşünü Galatasaray ve Arda açısından masaya yatıralım… Öncelikle Arda’yı sadece Atletico’lu Arda olarak görürsek, Galatasaray daha bu Mayıs’ta UEFA Kupası kazanan bir takımın önemli bir oyuncusunu, iyi bir oyuncuyu almış olacak. Bunun dışında yabancı kontenjanının önümüzdeki 3 yıl içinde kademeli olarak azaltılacağını düşündüğümüzde Arda Turan’ın yerli bir oyuncu olması da Galatasaray’ın kesinlikle menfaatine… Olaya teknik – saha içi boyutundan bakınca da Arda Turan’ın yıldızlarla bezenmiş Galatasaray kadrosunda, tüm sorumluluğun kendisi üzerinde olmadığı halde, Fatih Terim yönetiminde başarılı olacağı, yakın arkadaşları Selçuk inan ve Burak Yılmaz’ın varlığının performansını artıracağı aşikâr. Yani ödenecek bonservis ve yıllık ücret gibi faktörleri ihmal ederek söyleyebiliriz ki, Arda’nın transferi saha içi anlamında başarılı bir transfer olur.

Ancak bu transferin Arda Turan’ı İspanya’ya gönderen saha dışı faktörleri de var. Öncelikle daha geçen sezon İspanya’ya transfer olmuş ve ilk senesinde Avrupa Kupası kazanmış 25 yaşındaki bir futbolcu neden geri dönmek ister? Bunun cevabı oldukça basit… Arda Turan Türkiye’de el üstünde tutulan, her yaptığı haber olan, göz önünde bir insandı. Galatasaray’da takımın saha içi liderliğinin yanında kaptanlık da kendisine verilmişti. Özellikle kaptan olduktan sonra, dönemin başkanı Adnan Polat’ın çok da becerikli olmayan yönetiminin etkisiyle, deyim yerindeyse işin tadı kaçmıştı. Arda Turan’ın bu ilgiyi İspanya’da kendi etrafına çekmesi tamamen ihtimal dışı. Bırakalım İspanya’yı ve Madrid’i, kadrosunda Falcao, Diego gibi oyuncuları barındıran geçen seneki A. Madrid bünyesinde dahi lider olma durumu yoktu. Arda’nın Türkiye’deki ilginin İspanya’da olmamasından rahatsız olduğunu, Türkiye’de zaman zaman çıktığı yayınlar ve bu yayınlarda alakalı-alakasız olarak yaptığı açıklamalardan da anlamıştık. İşte Arda, eğer dönmek istiyorsa, böyle bir sürecin sonunda bu sayılan faktörlerin, taraftarı olduğu Galatasaray’ın yeniden kaliteli bir kadro kurması ve kendi takımı Atletico Madrid’den farklı olarak Şampiyonlar Ligi’nde yer alacak olması noktaları ile birleşmesinden ötürü gelmek istiyor.

Duruma bir de Galatasaray ve Galatasaray taraftarı açısından bakmak lazım. Galatasaray’ın Arda’ya ihtiyacı var mı? Arda Turan gibi bir isme Fatih Terim’in hayır diyeceğini zannetmememle birlikte, takımın geçen sene yakalanan ahenginde Arda’nın takımdan ayrılışının olumlu etkisi olduğunu Terim’in asla göz ardı etmemesi gerekiyor. Son 2 sezonda saha içinde takımın her şeyi konumuna gelmiş bir Arda Turan vardı ve bu durum Galatasaray’ın tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşamasının temel sebeplerinden biriydi. Fatih Terim’in geçen sezon o bitmiş takıma “şampiyon” şeklini kısa bir sürede verebilmesinde, takımda Arda Turan gibi henüz lider olma özelliklerini tam anlamıyla kazanmadan takıma lider yapılan bir figürün olmamasının payı çok büyüktü. Elbette şu anda yeni bir kadro kuruldu ve kadroda Hamit Altıntop, Ujfalusi, Selçuk İnan ve tekrar alınırsa Felipe Melo gibi lider ruhlu oyuncular var. Böylesine bir kadroda Arda’nın daha dengeleyici bir unsur olacağı gerçeğini göz ardı etmemek gerekir diye düşünüyorum.

Galatasaray taraftarı Arda konusunda tamamen ikiye bölünmüş durumda. Bir kısım taraftar kendisini kesinlikle istemezken diğer kısım ise dönmesini çok istiyor. Aslında istemeyen kesimin daha fanatik olan, Arda’nın taraftara yaptığı giderleri unutmayan grup olduğu gerçeği de var. Yani muhtemel bir dönüşte Arda Turan, Seyrantepe sakinlerinin büyük kısmını oluşturan bu taraftar grubunun göz hapsinde olacak diyebiliriz. Tabii bu durumun gelecek başarılarla kapanacağı da her zaman taraftar-futbolcu ilişkisi anlamında masanın üzerinde duran bir gerçek.

Kısacası Arda Turan transferinin olumlu-olumsuz yönleri var ve bu faktörlerin tamamını masaya yatırarak kararı verecek olan kişiler Galatasaray yöneticileri ile teknik heyeti. Benim şahsi görüşüm ise 2000 yılında UEFA Kupası kazanan Galatasaray kadrosuna benzer bir kadro kurmaya çalışan Fatih Terim’in şu anda yapması gereken takımı saha içinde diğer takımların bir adım önüne geçirecek, organize edecek, deyim yerindeyse takımın hem beyni hem de omuriliği olacak bir oyuncu bulmak… Elbette bu görevi o dönemde kusursuzca yerine getiren Hagi’yi tekrar bulmak çok kolay değil. Ancak bu göreve Galatasaray’da daha önce soyunmuş ve çok da başarılı olduğunu söyleyemeyeceğimiz Arda Turan ilk tercih olmamalı diye düşünüyorum. Uzun zamandır Galatasaray’a gelme ihtimali olduğu yazılan, Brezilya’da transfer döneminin kapanmasıyla oraya dönme ihtimali ortadan kalkan ve Türkiye’ye gelirse Süper Lig’in en iyi oyuncusu olacak olan Paris Saint Germain’li Nene’nin bu görev için en donanımlı aday olduğuna inanıyorum.

Hiç yorum yok: