Yıl 1996... Yine bir sezon sonu ve yine Şenol Güneş’in başrolde olduğu Trabzonspor yine Aykut Kocaman’ın başrollerin birinde olduğu Fenerbahçe’ye burun farkıyla şampiyonluğu kaptırıyor. Aynı günlerde A Milli Takım’ı tarihinde ilk kez Avrupa Futbol Şampiyonası’na götürmeyi başaran Fatih Terim’in ise şampiyona sonrası Galatasaray’a gelmesi hemen hemen kesin gibi. Yani Fatih Terim, Fenerbahçe’nin şampiyon olduğu bir sezondan dahası Galatasaray’ın oldukça kötü gidip sezonu 4.bitirdiği bir sezondan sonra Galatasaray’ın başına geçiyor.
Sonrası malum… Türk futbol tarihinin en büyük başarısı UEFA Kupası ile taçlandırılmış 4 sene üst üste lig şampiyonluğu. Şimdi burada 1996 ile 2011’i benzer kılan birçok nokta var. Aykut Kocaman’lı Fenerbahçe Şenol Güneş’li Trabzonspor’dan şampiyonluğu yine sökmeyi başardı. Galatasaray’ın 96’ya göre çok daha kötü gittiği sezondan sonra yolun çıktığı adres yine aynı oldu: Fatih Hoca.
İşte tam bu noktada yol ikiye ayrılıyor. Fatih Terim ilk döneminde olduğu gibi Fenerbahçe’nin şampiyon olduğu bir sezondan sonra geldiği Galatasaray’da büyük başarılara yürüyebilir. Yine üst üste şampiyonluklar, beynelmilel başarılar tadabilir. Şu anda ligi 8.bitirmiş bir takımı baz alarak konuştuğumuzda bu pek müsait görünmese de 96 yılındaki takımın durumunu hatırlayan biri olarak “asla olmaz” diyemem.
Bir de yine Galatasaray camiasının içinden yetişmiş ve çok sevilen Fatih Terim kadar, Fenerbahçe’nin içinden gelen ve camiasında en az Fatih Terim’in Galatasaray’da olduğu kadar sevilen Aykut Kocaman’ın durumu var. Fatih Terim de ilk döneminde 9 puan geride kaldığı ilk yarı sonrası şampiyonluğu kazanmış ve gerisini de getirmişti. Yine içinden yetiştiği camianın başında olan Aykut Kocaman’ın da böyle bir şansı kağıt üzerinde mevcut.
Açıkçası Aykut Kocaman’ın taktisyen yönünü hiç beğenmiyorum. Sıkıntılı karşılaşmaları çözecek taktiklerine şu ana kadar hiç rastlamadım desem yeridir. Ancak son 18 karşılaşmanın 17’sinde kazanmış bir hoca olarak tebriği hak ettiği yadsınamaz ve dediğim gibi pek inanmasam da devamını getirme ihtimali en azından kağıt üzerinde mevcut.
1996-2011. Aradan 15 yıl geçti ama birçok benzerlik mevcut. Özellikle Galatasaray ve Fenerbahçe açısından. Bakalım önümüzdeki 3-4 yıllık periyodun yeni Fatih Terim’i kim olacak? Gerçek Fatih Terim mi yoksa Aykut Kocaman mı?
Sonrası malum… Türk futbol tarihinin en büyük başarısı UEFA Kupası ile taçlandırılmış 4 sene üst üste lig şampiyonluğu. Şimdi burada 1996 ile 2011’i benzer kılan birçok nokta var. Aykut Kocaman’lı Fenerbahçe Şenol Güneş’li Trabzonspor’dan şampiyonluğu yine sökmeyi başardı. Galatasaray’ın 96’ya göre çok daha kötü gittiği sezondan sonra yolun çıktığı adres yine aynı oldu: Fatih Hoca.
İşte tam bu noktada yol ikiye ayrılıyor. Fatih Terim ilk döneminde olduğu gibi Fenerbahçe’nin şampiyon olduğu bir sezondan sonra geldiği Galatasaray’da büyük başarılara yürüyebilir. Yine üst üste şampiyonluklar, beynelmilel başarılar tadabilir. Şu anda ligi 8.bitirmiş bir takımı baz alarak konuştuğumuzda bu pek müsait görünmese de 96 yılındaki takımın durumunu hatırlayan biri olarak “asla olmaz” diyemem.
Bir de yine Galatasaray camiasının içinden yetişmiş ve çok sevilen Fatih Terim kadar, Fenerbahçe’nin içinden gelen ve camiasında en az Fatih Terim’in Galatasaray’da olduğu kadar sevilen Aykut Kocaman’ın durumu var. Fatih Terim de ilk döneminde 9 puan geride kaldığı ilk yarı sonrası şampiyonluğu kazanmış ve gerisini de getirmişti. Yine içinden yetiştiği camianın başında olan Aykut Kocaman’ın da böyle bir şansı kağıt üzerinde mevcut.
Açıkçası Aykut Kocaman’ın taktisyen yönünü hiç beğenmiyorum. Sıkıntılı karşılaşmaları çözecek taktiklerine şu ana kadar hiç rastlamadım desem yeridir. Ancak son 18 karşılaşmanın 17’sinde kazanmış bir hoca olarak tebriği hak ettiği yadsınamaz ve dediğim gibi pek inanmasam da devamını getirme ihtimali en azından kağıt üzerinde mevcut.
1996-2011. Aradan 15 yıl geçti ama birçok benzerlik mevcut. Özellikle Galatasaray ve Fenerbahçe açısından. Bakalım önümüzdeki 3-4 yıllık periyodun yeni Fatih Terim’i kim olacak? Gerçek Fatih Terim mi yoksa Aykut Kocaman mı?