22 Aralık 2011 Perşembe

ROK Bilkent'teydi

Bilkent Üniversitesi Siyaset Platformu Kulübü’nün düzenlediği “Türkiye Gündemi” konulu konferansa gazeteci yazarlar Faruk Mercan ve Rasim Ozan Kütahyalı katıldı. Açıkçası son dönemde ülke gündemi hakkında yaptığı sivri çıkışlarla çok öne çıkan bir isim olan Rasim Ozan katıldığından bu konferansa çok büyük bir ilgi olduğunu söyleyebilirim.

Konferans iki gazeteci yazarın kısa özgeçmişiyle başlarken, ardından Siyaset Platformu Kulübü Başkanı Samet Akpınar’ın moderatörlüğünde sorular alınmaya başlandı. Rasim Ozan Kütahyalı’nın Taraf Gazetesi kimliği, Kemalizm, TSK gibi konularda iki yazar da görüşlerini belirtti. Aslında ben Rasim Ozan’ın biraz da bağırarak şov yapacağını düşünüyordum ama kendisi genelde ılımlı konuşmayı tercih etti. Yine R.Ozan’ın gölgesinde kalabileceğini düşündüğüm Faruk Mercan da kilit, kısa ve etkileyici yorumlarıyla asla pasif bir gazeteci olmadığını net olarak ortaya koydu.

Konferans biraz ilerledikten sonra daha önce hazırlık içinde oldukları belli olan yaklaşık 8-10 kişilik bir grup, kamuflajlarını çıkararak içlerine giydikleri Fenerbahçe formalarıyla kaldılar. R.Ozan Kütahyalı’nın son dönemde Beyaz TV’de Ahmet Çakar, Göktuğ Sevinçli, Talip Doğan Karlıbel ve Adnan Aybaba ile yaptığı Derin Futbol programında konuşulanlar karşısında hislendikleri belli olan bu arkadaşlar soru sormak için sıralarını bekledi ve fırsat bulunca da içlerinden sözcü olarak belirledikleri birisi sorularını sordu. Aslında konferans için C Blok Amfi’ye girdiği andan itibaren R.Ozan Kütahyalı da bir hazırlık olduğunu sezdi, sezdiği dışarıdan net olarak anlaşılıyordu. Bunun için Fenerbahçeli arkadaşlara sıra gelene kadar ılımlı mesajlar vermeye çalıştı, Fenerbahçe’nin Türkiye’nin en büyük kulübü olduğu gibi bence kendisinin de zerre inanmadığı birtakım laflar etti ve hiç alakası yokken sözü bir anda 1993 yılına, Galatasaray-Manchester United maçına getirdi. Bu noktalar Rasim Ozan’ın kendisini protesto etmeye son derece meyilli Fenerbahçelilerle ciddi bir tartışma içine girmek istemediğinin en belirgin ipuçlarıydı aslında. Fenerbahçe formalı öğrenciler tezahüratlarla çıktıktan sonra bir süre daha son dönemdeki şike yasası gibi konular hakkında yapılan yorumlarla devam eden konferans, moderatör Samet Akpınar’ın bitirme konuşmasıyla son buldu.

Bir not da oraya Fenerbahçe formasıyla gelen arkadaşlar için… Bu isimlerin de hemen hemen tüm Fenerbahçeliler gibi kulübün son 6 ayda geçirdikleri yüzünden son derece mutsuz olduğunu tahmin etmek, olayları içlerine atmak zorunda kaldıklarını olduğunu görmek zor değil. Aslında düştükleri durum, futbolu yaşamının her molekülüne sindirmiş hiçbir insan için kolay değil. Ancak Fenerbahçe’yi bu duruma düşürenlerin, TV’lerde olayları masaya yatıran kişiler veya basına düşen tapeler karşısında vicdani kanaatini açıklayan Rasim Ozan gibi yazarlar olmadığını artık anlamaları ve bu konferansta olan gibi itici şovlardan kaçınmaları lazım. Konferanstan sonra konuştuğum bazı Fenerbahçeli kişiler dahi bu şovdan rahatsız olmuştu. Bu tarz kendilerine ve Fenerbahçe’ye hiçbir yarar getirmeyecek çıkışlar yerine, “Fenerbahçe’yi bu duruma düşürenlerden bu kulübü nasıl kurtarabiliriz ve bir daha bu duruma düşmemesini sağlarız” düşüncesine girseler bence çok daha yararlı olacaktır.

Not: Bu yazı GazeteBilkent'te de yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok: