1 Mart 2010 Pazartesi

GALATASARAY 4-1 KASIMPAŞA


Fenerbahçe’nin İ.B.B’ye puan kaybetmesinin ardından, Atletico Madrid maçının yaralarını sarmaktan da öteye geçen bir maça dönüştü Kasımpaşa karşılaşması. Kazanılması halinde hem Fenerbahçe’ye 5 puan fark yapılacak, hem Bursaspor’un maç eksiğiyle potansiyel lider olmasının önüne geçilecek hem de elde kalan son cephe olan lige verilen önem ortaya konmuş olacaktı. Perşembe günü maç oynamış olmasına karşın bütün bu durumların bilincinde olduğunu hissettirerek inanılmaz bir baskıyla başladı Galatasaray. Daha 1.dakikada çok net bir pozisyon vermesine rağmen, orta sahada baskı kuran rakibin rahat ileri çıkmasını engelleyen Galatasaray, güzel tat bırakıyordu. Bu presi Galatasaray maçlarını yakından takip eden biri oalrak özlediğimi belirtmeliyim. Kasımpaşa ligin ayağa iyi top yapan ekiplerinden olmasına rağmen bu pres karşısında oldukça zorlandı. Kasımpaşa’nın maçtaki isabetli pas sayısının Galatasaray’dan oldukça fazla olması bir anlamda bu baskıyı ve Paşa’nın top yapmadaki becerisini ortaya koyan bir realite. Jo’nun forvette topu tutabilmesi, hava toplarında etkili olması Galatasaray’ın rakip sahaya oldukça kolay gitmesinde başlıca etkendi. Özellikle A.Madrid maçlarında ileri rahatça gidemeyişin sıkıntısı çok net biçimde görüldü. Orada da Jo kalitesinde bir forvet olsa A.Madrid ile birlikte italyan hakemi de eleyebilirdik ancak her şey arzuladığımız gibi olmuyor maalesef. Defansta Sabri’nin dönüşü ve Balta’nın sakatlığıyla hücuma dönük 2 bekle oynamak da Galatasaray’ın orta sahadaki sert baskısında etkiliydi. Caner bek özelliklerinin üstüne koyabilse Balta’nın yerine banko oynamasını istediğim bir oyuncu açıkçası fakat bu haliyle değil. Sağ bekte Sabri 3 aydır oynamamasınıa ve fiziksel eksiğine rağmen geldiğini hissettirdi. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisine kalan haftalarda fazlasıyla ihtiyaç var.

Orta sahada Ayhan’ın artık oynamaması gerektiğini düşünen milyonlarca Galatasaraylıya rağmen her teknik adamın bu adama güvenmesini anlamak güç. Bu saatten sonra Ayhan’ı çok fazla yazmaya gerek yok. Gereksiz bir oyuncu. Elano dönünce o da kulübeye dönmüş olur. Umarım sezon sonunda bir şekilde yollar ayrılır kendisiyle. Giovani Dos Santos Galatasaray’daki en iyi maçını çıkardı. Kasımpaşa gibi açık futbolu düşünen bir ekip Santos için ilaç oldu diyebiliriz. Uzun zamandır oynamayan bir oyuncu olduğunu düşünürsek ilerleyen haftalarda özellikle kapanan takımlara karşı yine silik futbolunu görebiliriz, fazla yadırgamamak lazım. Maçta birçok güzel hareket vardı ama Keita’nın ilk golüne ayrıca değinmemek olmaz. Böylesine bir golü izlediğim için şanslı addediyorum kendimi. Göremeyenler muhakkak izlesin.

Kasımpaşa’da hiç fena bir oyun ortaya koymadı aslına bakarsak. Özellikle yılların tecrübesi Murat Şahin, defansta Barış Başdaş, solda Yekta ve ilerde Şahin çok yetenekli oyuncular. Şahin Aygüneş’in bu fiziğiyle çok iyi bir kulüpte oynayabileceği inancındayım, hatta bakarsınız bu Galatasaray dahi olabilir. Yine Şahin gibi Ümit Milli olan Barış Başdaş da fiziğine biraz daha güç katabilirse iyi yerlere gelebilir, bu ışığı verdi bize. Bu 2 oyuncumuzun da Almanya çıkışlı olduğu notunu da düşelim hemen. Kasımpaşa Futbol Şube Sorumlusu Mehmet Süha Sidal'ın maç öncesinde A. Sami Yen'i gecekonduya benzetmesi haftalık gülme ihtiyacımın karşılanması açısından hoş oldu. Sadece bir tarafı tribünle çevrili stadı olan bir takımın yöneticisi olduğunu birileri ona hatırlatmalı. Yine de Eski Açık'a ligin ilk yarısında Kasımpaşa'nın 120 TL fiyat çekmesine misilleme olarak 75 TL giriş ücreti konması hoş durmadı. Galatasaray küçüklerle küçük olmamalı.

Fenerbahçe’ye 5, Bursa’ya bir maç fazlalıkla 4 puan fark yapmak Galatasaray’ı bir nebze rahatlatmış olmalı. Artık maç trafiğinin olmadığını ve haftada sadece 1 maç oynanacağını göz önüne aldığımızda Kewell ve Baros’un da katılımıyla Galatasaray’ın şampiyonluk yolunda oldukça şanslı olduğunu görmek zor olmamalı. Yine de son 2 sezonda oynanan maçlar bu ligde her daim büyük sıkıntıların olabileceğini gösterdiğinden ne şampiyonluk yolundaki ne de ligde kalmaya çalışan takımların 1 maçı bile hafife alma lüksleri yok...

Hiç yorum yok: