31 Mart 2010 Çarşamba

GALATASARAY-POLAT-RİJKAARD-İSTİKRAR


Adnan Polat mazbatasını bugün itibariyle aldı. Hoş, yeni yönetim için Fenerbahçe mağlubiyeti sonrasında seçim zaferinin çok da bir anlamı kalmamıştı ama bu töreninde yapılması gerekiyordu. Seçimin hemen akabinde gelen mağlubiyet sadece seçim zaferini gölgelemekle kalmadı, gerek yönetim içindeki gerekse takım içindeki sorunlarında ayyuka çıkmasına yol açtı. Aslında sorunların içte kalması her zaman daha büyük sıkıntıların oluşmasına yol açar, herkesin düşündüğünü açıklaması bir anlamda boşalması daha rahat hareket etmesi anlamına gelir. Bu bağlamda Ali Haşhaş'ın, Servet'in, Arda'nın ve Rijkaard'ın açıklamaları artık herkesin her şeyin bilincinde olduğu bir şekilde devam etmesini sağlayacak. En azından olaya bu olumlu pencereden bakılabilir.

Sportif anlamda şampiyonluk ihtimali oldukça azaldı Galatasaray'ın bu bir gerçek. Her ne kadar fikstürü çok zor olmasa ve liderle sahasında oynayacak olsa da Galatasaray'a bu saatten sonra güvenmek oldukça güç. Sivas, Diyarbakır, Manisa gibi düşme potasındaki takımlara karşı dahi puan kaybetme ihtimali oldukça yüksek bir Galatasaray var şu anda. Yine de Adnan Polat'ın mazbatasını alırken Rijkaard'a destek vermesini doğru buluyorum. İstikrar adına, artık senede 2 teknik adam değiştiren bir kulüp olmamalı Galatasaray. Bu sezon şampiyon olunsa dahi taraftarını mutlu etmeyi başaramayacak bir Galatasaray'ın ve Adnan Polat'ın gelecek sezon böylesine kötü bir sezon daha geçirme şansı olmayacak. Camianın başına taraftarın getirdiği başkan olarak gelen Adnan Polat, bu şekilde bir sezon daha yaşanması durumunda gitmesi gereken kişi konumuna düşecek. Yönetiminin geliştirdiği projeler ve ortaya koyduğu vizyonla benim de dahil olduğum çok büyük bir taraftar kitlesi tarafından oldukça sevilen Polat'ın bu duruma düşmesi bizi oldukça üzer, bunun da ötesinde Galatasaray'ı kulübün lisenin malı olduğunu iddia edenlerin kucağına bırakır. Dolayısıyla bugünden itibaren kalan 7 haftanın asıl önemlisi gelecek sezonun çalışmaları çok titiz biçimde başlamalıdır. Çalışma derken transferi kast etmiyorum, transfer bu çalışmaların sadece küçük bir bölümüdür. Zaten transfer şampiyonluğunun lig şampiyonluğu konusunda çok da yardımcı olmadığı 2 sezondur ortada.

Büyük bir güven ve başarı açlığıyla göreve getirilen Frank Rijkaard'ın saha içindeki tüm yanlışlarına, ona karşı olan tüm eleştirilere rağmen takımın başında kalması gerektiğini düşünüyorum, ve Galatasaray'ın DNA'sında büyük yer tutan ancak Adnan Polat'ınkinde pek bulunmayan istikrar olgusunun takımımızı gerçek kimliğine dönüştüreceğine inanıyorum.

Hiç yorum yok: