23 Ağustos 2012 Perşembe

Chelsea 4-2 Reading - Eden Hazard Show



Chelsea-Reading maçını hem Chelsea’nin bu sezon en flaş transferi olarak Lille’den 40 milyon avroya alınan ve Premier Lig’deki ilk maçında Wigan deplasmanında 2 asist ile sezona başlayan Eden Hazard’ın Stamford Bridge’e ilk çıkışını görmek hem de Ümit Milli Takımımız’da forma giymiş uzun vadede A Milli Takım havuzunda da olacağına kesin gözüyle baktığım Reading’den Jem Karacan’ı takip etmek açısından önem taşıdığından izlemeye karar verdim.

Açıkçası geçen sezonun Şampiyonlar Ligi şampiyonu ile Championship’ten yeni gelen bir ekibin mücadelesi olduğundan kâğıt üzerinde Chelsea’nin ağır favori olduğu bir maçtı ama Reading’in bu karşılaşmada sürpriz yapabilmek için elinde bazı kozları olduğu gerçeği de vardı. İlk 11’indeki 7 oyuncunun geçen sezon da Reading forması giymesi ve bu sayede uyum sorununun en az seviyede olması, Brian McDermott gibi yeteneklerine çok fazla inandığım bir menajerin Reading’in başında bulunması maçın hemen öncesinde Reading adına “acaba” dedirten faktörlerdi.

Maçta ilk 20 dakika Chelsea’nin ciddi baskısı vardı ve bu baskı Eden Hazard ile bir penaltı getirdi. Eden Hazard bu yıl Frank Lampard’ı gol krallığında iddialı hale getirecek olursa şaşırmamak lazım zira henüz 2. haftadan Hazard’ın kazandırdığı penaltılar sayesinde 2. golüne ulaşan bir Frank Lampard var. Eden Hazard’ın henüz yeni gelmiş olmasına rağmen kısa sürede Premier Lig’in en iyi 2-3 oyuncusundan biri olduğu/olacağı kesin. Hatta ligin en kadife ayaklı oyuncusu diyeceğim ama David Silva’ya da haksızlık etmek istemiyorum. Geçen sezon Fransa Ligi’nde yaptığı 22 asist istatistiğinin üzerine çıkacağını henüz 2 haftada yaptığı 5 asist ile göstermiş oldu Eden Hazard, bu noktayı da atlamasak iyi olur.

İlk 20 dakikadan sonra ise Chelsea gibi 4-3-3 oynayan Reading’in mutlak üstünlüğü göze çarptı. Özellikle güçlü ve süratli kanat oyuncuları Jobi McAnuff ve Garath McCleary ile etkili olan Reading üst üste 2 gol bularak ilk devreyi önde kapadı. Reading’in hücum etmek istediği dönemlerde, özellikle bu 2 kanat oyuncusu ve Pavel Pogrebnyak’tan oluşan hücum hattının son derece verimli olduğunu söylemek gerekiyor. Bu üçlü tim, ligde uzun vadede önemli iş yapabilir. Chelsea’nin yediği 2.golde, son zamanlarda sıkça olduğu gibi, yine asla yenmemesi gereken bir gol yiyen Cech’e, Abramovich ve di Matteo nasıl bir çare üretecek gerçekten merak ediyorum. Atletico Madrid’de kiralık oynayan Courtois veya bir başkasının Chelsea kalesini Cech’ten devralma vakti geldi gibi görünüyor.

İlk yarı Reading üstünlüğü ile bitince, tahmin edileceği üzere, Chelsea ikinci yarıda sürekli öne oynamayı düşünen bir görüntü içindeydi. Özellikle Ramires-Oscar değişikliği sonrası sadece hücumu düşünen ve maçın başında Ramires-Obi Mikel-Lampard üçlüsünden oluşan orta sahasını Obi Mikel ve Lampard ile tutmaya çalışan bir Chelsea ortaya çıktı. Geçen haftaki Stoke City maçında da hatalı gol yiyerek Reading’i yakan kaleci Adam Federici’nin yine hatalı bir gol yemesiyle Chelsea adeta altın bulmuş oldu. Bu golle birlikte Obi Mikel-Sturridge değişikliği de gelince Chelsea orta sahasını tutmaya çalışan sadece Frank Lampard kaldı. Aslında bu oyuncu değişiklikleri normal şartlarda taktik anlamında eleştirilmesi gereken, son derece yanlış olan, Adam Federici’nin hatalı yediği golden sonra Fernando Torres’in açık ofsayt golü gelmese ve Chelsea çok da hak etmediği bu galibiyeti kazanmasa Roberto di Matteo’ya basın ve Abramovich tarafından hesabı sorulacak oyuncu değişiklikleriydi. Chelsea adına 3 puanın dışında en büyük kazanç Eden Hazard diyebiliriz. 5 asistinin yanında takımın çehresini değiştirmiş ve gelir gelmez takımın liderliğini üstlenmiş olması onun farkını ortaya koyan diğer faktörler. Ancak Chelsea’nin Fernando Torres tek forvetiyle Premier Lig’de şampiyon olmasının çok çok zor olduğunu düşünüyorum.

Reading ise bence iyi başladığı Premier Lig’de belki de kazanacağı 2 maçı kalecisi Adam Federici ve hakemlerin hataları sebebiyle 1 puanla geçti. Bu maçta orta sahada çok sağlam dinamizm koyan Jem Karacan’ın 70’te çıkarılmasının son 20 dakikayı kötü etkilediğini düşünüyorum ama Jem sakatlıktan yeni çıktı belki de McDermott onu çok zorlamamak istemiş olabilir. Ayrıca Jem Karacan’ın çok üst düzeyde olan dinamizmi ve pres kabiliyetinin yanına bir merkezi orta saha oyuncusu olarak top kullanabilme yeteneği de koyması gerekiyor. Umarım kısa sürede bu sorununu da aşarak Abdullah Avcı’nın alternatiflerinden biri olmayı başarabilir.

Brian McDermott son 2 yıldaki performansını incelediğimizde Ocak ayı gibi takımına yenilmezlik aşılayan bir menajer. Dolayısıyla Reading’i henüz ilk sezonunda ligin ikinci yarısı itibariyle orta ve orta üstü sıraları zorlayan bir takım olarak izleyebiliriz.



Hiç yorum yok: