8 Ocak 2012 Pazar

Bu Takım Oluyor


Yazıya direk bir giriş yapalım: Önemli olan Galatasaray’ın devre arasına 2-0 geride girmesi veya maçı 4-2 kazanması değil… Bunlar anlık, maçlık olaylar olarak kalır. Önemli olan, taraftarlara sezon içinde devre arasına 2-0 geride girerken, yanında dalga geçervari konuşmalar yapan arkadaşlarına “Maç 3-2 bitince görüşürüz, buradan ayrılma” dedirtebilecek güveni verebilmektir. İşte dün akşam tam da böyle oldu. Geçen 3 rezalet sezonun ardından, 18 haftada bu izlenimi verebilmek hem çok zor hem de çok büyük bir olay. 18 haftada, yani çok kısa sürede bu temelleri atan bir takımın geleceği için umutlanmamak elde değil… Haftalar geçedursun tutamıyoruz kendimizi, mütemadiyen daha da umutlanıyoruz.

Maça gelirsek aslında ilk yarı, Muslera’nın, Melo-Sabri ikilisiyle kan davalık olması için geçerli sebep. Uruguaylı’nın 670 dakikalık deplasmanlarda gol yememe âdetini, belki de muhtemel bir rekorunu yaptıkları hatalarla baltaladılar. Baltaladılar derken Hakan Balta’ya laf etmiyorum burada, normalde çok kızarım ama burada suçu yok.

Sabri’ye gelince… Çok hata yaptı çünkü hazır değildi.  Fatih Terim doğru olanı yaparak değiştirdi, önümüzdeki kupa maçı, sonrasında Ali Sami Yen’de nispeten kolay geçmesi beklenebilecek Karabük maçı Sabri’nin fizik olarak fit seviyeye gelebilmesi adına bir şans olabilir. Belki de Sabri’yi düşünmeyecek Fatih Terim, Ujfalusi’yi sağa çekecek ve bu durum Servet Çetin için yeni bir şans olacak. Beklemek lazım.

Elmander’in ameliyat olduktan sonraki hafif düşüşü, Engin’in bencillikte sınır tanımaması, Felipe Melo’nun oynadığı mevki itibariyle bu kadar kötü olma hakkının olmaması Fatih Terim’in devre arasında uyarıdan biraz daha fazlasını yaptık demesi… Bunların hepsi önemli ve üzerine neredeyse birer yazı yazılabilecek konular. Ama burada benim değinmek istediğim çok daha pozitif bir nokta var. Dün Emre Çolak-Milan Baros ortaklığında atılan gol, kesilen muz orta ve sol köşeye vurulan kafa itibariyle Ergün Penbe-Hakan Şükür ikilisinin Milan’a attığı gole oldukça benzedi. O golle birlikte UEFA Kupası yolculuğu başlamış ve kupa gelmişti, umuyorum bu golden sonra da lig şampiyonluğu gelecek.

Hakan Şükür’ün golü daha güzeldi diyeceklere not: UEFA Kupası ile lig şampiyonluğu arasında o kadar farkı normal, bir süre böyle idare edeceğiz.



Hiç yorum yok: