12 Aralık 2009 Cumartesi

ANTALYASPOR 2-3 GALATASARAY --- OFFSIDE


21 dakikada gelen 2-0'lık skor. Son 3 haftadan galibiyet çıkaramamanın üstüne bir de bu eziyet, tam anlamıyla soğuk duş etkisi yaptı bütün Galatasaraylılarda. Aptal bir ofsayt taktiğinin 15 hafta sonra peşinden gidilmesi zaten inanılmaz bir şey de, aynı hatanın 10 dakika arayla 2 kez yapılması ise gülünçlük sınırlarını sonuna kadar zorlayan bir hadise. Son haftalarda çok dengesiz bir savunma var, bugün oynayan 4'lü hiçbir zaman yanyana oynamamış, tüm bu realiteler ortadayken neden ofsayt taktiği gibi yalnızca tamamen oturmuş savunmaların başarıyla uyguladığı bir taktik tercih edilir? Anlamak mümkün değil, anlayan varsa da futboldan ne kadar anladığı tartışma konusu olur. Oyun olarak 4 yetenekli atak oyuncusuyla oyuna başlamış bir Galatasaray vardı. Hedefin savaşmak olduğu açıkça ortada bu bağlamda. Ancak erken yenen 2 gol olayı çok zora soktu. Kewell, Keita, Arda ve Elano 4'lüsüne inanılmaz yük bindi skoru kurtarabilmek adına. Onları destekleyen Mehmet Topal ve Barış'ın pasifliği de zorluğu artıran bir başka etkendi. M.Topal etliye sütlüye karışmaması, Barış da bütün yaptığı işlerin gereksizliğinin yanında sahanın tartışmasız en kötü olması olmasıyla orta sahada adeta el freniydi. Barış Özbek normalde Galatasaray'ın orta sahasında direnci artıran, baskı yapan ve ara sıra hücuma destek veren rolünde olur. Ancak son birkaç maçtır ne olduysa her pası geriye vermeye, müdahalelerinde hiçbir başarı sağlayamamaya başladı. Bunun da irdelenmesi lazım. Defansta Servet inanılmaz kötü oynadı. Her aldığı topu olumsuz kullanmasını geçelim, Servet gibi bir cengaver doğru düzgün top bile kesemedi. Ve kaleci Franco. Evet refleksleri iyi ama maç be maç Morgan De Sanctis'in yolunda ilerliyor. Taraftarların ona olan güveni sarsılmayı çoktan geçti, bitmek üzere. Böyle devam ederse yakında Ufuk Ceylan adını daha sık duymaya başlayabiliriz. Leo'nun birkaç karşılaşmada, en azından kalan Graz ve Gençler maçlarında üst düzey performans göstererek 2.yarıya moral olarak daha güçlü girmesi lazım. Kader Keita Galatasaray için ne kadar önemli olduğunu hatırladı. Normalde Keita varsa direk ilk 11'e yazılır ancak Rijkaard'ın dediği gibi Fenerbahçe maçından sonra büyük düşüş yaşadı. Hafta arasında hocasının verdiği mesajı çabuk kaparak takıma harika bir dönüş yaptı.

Frank Rijkaard son 2 deplasmandır(Bursa, Antalya) forvetsiz sahaya çıkıyor. Bunda Nonda'yı yetersiz bulması ve Baros'un sakatlığı ana etmenler ama forvetsiz Türkiye Ligi'nde gol atmak gerçekten kolay değil. Bugün Keita ve Kewell'ın özel çabalarıyla 3 gol buldu Galatasaray ama forvetsiz bu çoğu zaman gerçekleşmez. Neyse ki artık ligde deplasman maçı kalmadı. Devre arasında Baros'un iyileşmesi ve alınması muhtemel forvetin gelmesiyle Cim-Bom'un ileri ucunda herhangi bir sıkıntı kalmaz diye düşünüyorum. Transferi muhtemel olan tek mevki forvet değil elbette ama bunu başka bir yazıda ele alırız. Galatasaray bu kadar yakın giden şampiyonluk yarışında, 2-0 geriye düştüğü maçı deplasmanda çevirerek, hem de kötü gittiği bu dönemde büyük moral depoladı. İçerdeki Gençler maçında da herhangi bir kaza olmazsa 2.yarı öncesi hedeflerinden hiçbir şey kaybetmemiş konumda bulacağız Aslanı.

Hiç yorum yok: