Yayın ihalesine fazla kapıldık Lucas Neill değerlendirmesi biraz gecikti bu yüzden. Galatasaray son transferini İngiltere Premier Ligi'nde 9 yıldır aralıksız oynayan bir defans oyuncusunu alarak yaptı. Sezon başında Gökhan Zan transferiyle defanstaki gedik kapatılmaya çalışılmıştı. Tabii bedava yapılan bu transferi eleştirmek yersiz ama Galatasaray'ın savunmada topla daha fazla haşır neşir olabilen bir oyuncuya ihtiyacı olduğu da gün gibi ortadaydı. Rijkaard'ın son açıklamasından Servet'i top kullanabilen biri haline getirmek istediği ve buna uğraştığı çıkıyor ama dünyanın savunma anlamında önemli oyuncularından Servet'in bu konuda adam olamayacağı belliydi. 31 yaşındaki Neill defansın sağı orijinli bir oyuncu ama göbekte de sırıtmadan oynayabiliyor. Özellikle bu sezon Everton'da bu görüldü. Defansın kanatlarında da oynayabiliyor olması onun aranan top kullanabilme özelliklerine sahip olmasında büyük paya sahip. Zaten 50 kere milli olmuş 2006 Dünya Kupası'nda yer almış, 2010'da da yer alacak olan, gerek oynadığı kulüp takımlarında gerekse milli takımında kaptanlığa kadar yükselmiş bir oyuncu olması Galatasaray defansının en önemli eksikliklerinen biri olan lider oyuncu ihtiyacını da giderecektir. Son sönemde, Eylül'ün ortasında katıldığı Everton'da formayı kapması Galatasaray'a hazır gelmesini de sağlamış olacak. Hemen Popescu-Bülent ikilisinden bahsedilmeye başlandı, tabii bu etkiyi bırakmak kolay değil ancak Servet ile kısa sürede uyum sağlamaları durumunda oyun stilleri birbirlerini tamamlamaya çok uygun. Zaten taraftarları defansın toparlanacağı, ilk yarıdaki lüzumsuz hataların tekrarlanmayacağı hususunda umutlandıran en önemli konu da bu. Neill'in takımda Harry Kewell ve Johan Neeskens gibi daha evvel çalıştığı isimler olması onun adına çok önemli. Zira, devre arasında dilini bilmediği yabancı bir kültüre transfer olan her oyuncu ne kadar tecrübeli olursa olsun, belli bir destek görmek ister. Bu konuda gerek Kewell'ın gerekse Neeskens'in önemli yardımlarını görecektir.
Neill'in katılımı ve defansta oynayacak olmasından sonra defans hattı Sabri - Neill - Servet - H.Balta dörtlüsünden oluşacak bir sakatlık olmazsa. Sol taraf daha statik sağ taraf ise hücumu daha çok düşünen zihniyete sahip olacak. Gökhan zan, Emre Aşık gibi isimler maalesef bu hız dengesini sağlama konusunda başarılı olamadı. Sabri'nin boşalttığı alanları doldurmak için orada daha dengeli ve hızlı biri olmalıydı, Neill bunu yapabilecek mi göreceğiz ama yapısı diğerlerinden çok daha uygun en azından bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Asıl önemli olay ise Franco- Defans - Arda,Elano - Forvet köprüsünü sağlamak adına ilk yarıda birçok şey deneyen Rijkaard'ın eli daha güçlü olacak. Servet'in çıkarken defansın liderliğini üstlenmesi ve karavanayla sonuçlanan hemen her uzun pasından bıkan Galatasaraylıların bundan sonra daha rahat olacaklarını söyleyebilirim. Neill bu anlamda ayağına oldukça hakim bir isim. Galatasaray'ın önündeki en önemli barajın UEFA Avrupa Ligi'ndeki A.Madrid turu olduğunu düşünürsek, Avustralyalının bu maçlara kadar takımamonte edilmiş olması gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder