5 haftalık aradan sonra yoğun kar altında Gaziantepspor maçıyla başladı 2.yarı Galatasaray için. Hava koşulları oldukça kötüydü, maç tamamen karla kaplı bir zeminde oynandı belki ancak tüm bu kötü koşullara rağmen 2.yarıya Ali Sami Yen'de girmek önemliydi. Devre arasını kupa maçlarıyla geçirdi Galatasaray, bunların dışında fizik kondisyon durumunu en üst seviyeye çıkardığını gördük bu maçta ki, bu 2.yarıda başarıya giden yolda tartışmasız en önemli şey. Geçen sezon takımın çöküşünde en büyük pay 2.yarının ortalarında oyundan kopulmasıydı. Gerek kupa maçlarında gerekse bu maçta kötü zemine karşın bunu görmedik. Özellikle orta sahada Elano dahil tüm oyuncular harika pres yaparak rakibe nefes aldırmadı. Ahmet Arı'nın 34.dakikada oyundan atılması, Gaziantepspor'un oyun anlayışını illa ki etkiledi, oyunu daha geride kurgulamaya başladılar mecburen ancak Ahmet kırmızı kart görene kadar da Galatasaray çok daha etkiliydi rakibine göre. Caner Erkin sol açıkta oynamaya başladığından beri çok yüksek performans gösteriyordu, bugün zirveye çıktı. Defansa yardım etmesi, topu ileriye taşıması, attığı çalımlar, verdiği güzel paslar, yaptırdığı penaltı... Bunlar onun takımı adına Caner'in gerçekten çok yararlı olduğunu gösteriyor. Bunların dışında aslında yapmasa ona kimsenin hesap sormayacağı işlerde de sürekli onu gördük. Rakibe orta sahanın ortasında dahi basan bir Caner vardı. Sahanın açık ara en iyi oyuncusu olduğu konusunda maçı izleyen herkes hemfikir olacaktır, o derece belirgin bir oyun çıkardı.Bu şekilde oynamaya devam ederse hem formayı bırakmaz hem de Galatasaray solda savunmaya çok fazla yardım eden bir açığa sahip olur.
Gaziantepspor'da çok fazla dikkat çeken oyuncu yoktu. Sadece kaleci Mahmut iyi yer tuttu, bu sayede atılan şutların hepsine set çekti. Cim-Bom'da yeni transfer Lucas Neill hiç sırıtmadı. Onun gelmesi Servet'in karavanalarının da önüne geçecektir. Her maç en az 6-7 tane karavana yapan Servet bu akşam yalnızca 1 kez top kullanmaya teşebbüs etti. Defansın derli toplu olması orta sahanın hücumu daha çok düşünmesini sağlayacak, bu sayede üretken oyuncuların performansında, özellikle Elano'da, gözle görülür yükseliş olacaktır. Bugün de stiline hiç uygun olmayan zemine rağmen Elano oldukça iyiydi. Rijkaard'ın Jo'yu oyuna alırken orta sahadan adam çıkarması ne kadar doğruysa Elano'nun çıkması da o kadar yanlışdı. Arda daha sonra bir asist yaptı ama o dakikaya kadar yararlı olamamıştı, 10'un çıkması daha makbuldü. Zaten Elano'da çıkarken büyük şaşkınlık yaşadı. Sol bekte Caner'in verdiği destekle daha rahat oynayan Hakan Balta, hücuma daha rahat çıktı. Caner ve ortada serbest oynayan Arda'nın da yaklaşmasıyla sol kanatta 3'lü varyasyonlar yapmayı denediler. Bugün çok başarılı olamadılar ama zeminin güzel olduğu maçlarda şahane ataklar üreteceklerdir. Bir diğer yeni transfer Jo'da sonradan oyuna girdi. Daha yeni bir isim ve az oynadı, yorum yapmak için erken. 5 maçtan sonra Galatasaray'daki başlangıç performansını değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Nonda'ya ise ayrı bir paragraf açmak gerekiyor. Yönetimin onu göndermek için menajeriyle görüştüğü gerçeği var ama Rijkaard bu maçta ilk 11'de forma verdi Kongoluya. 90 dakika sahada kalması Nonda'nın sezon sonuna kadar takımda tutulacağını düşündürdü bana. Jo'nun sadece Türkiye için alındığı ortamda belki mantıklı bir seçenek gibi görünebilir lakin Nonda bu futboluyla bırakalım Avrupa'yı 2.ligde zor yaralı olur. Bugün bir de penaltı kaçırma talihsizliği yaşadı. Kaçırdığı gollerle eleştirileri sonuna kadar hak etti ama bu kadar formsuz gözükürken penaltıyı ona attıranlar da en az Nonda kadar sorumlu. Neyse ki karşılaşma kazanıldı ve Nonda bir anlamda kurtuldu. 2.yarıda Galatasaray'ın gerek transferleri gerekse güçlü kondisyonuyla ilk yarıya göre daha fazla puan toplayacağını düşünüyorum. Fikstür avantajı olduğu düşünülen Fenerbahçe ile kopmadan yarışacakları gözüküyor. Kayseri, Beşiktaş ve toparlanma eğilimi gösteren Trabzon ise arkada kalacak gibi. Bursaspor'un ise ne yapacağı meçhul.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder