Futbolda taraftar hep destek figürü olarak görülür. Coşkulu taraftarı olan kulüplerin diğerlerinden bir adım daha önde olduğu zaten gözle görülür bir gerçek. Ancak bu tarz taraftarın coşkusu o kadar büyük oluyor ki, kulüplerinden tatmin göremezlerse büyük bir öfkeyle kendi oyuncularına yöneliyorlar. 1999'daki Pendik şoku sonrasında taraftarın Rüştü'yü Dereağzı Tesileri'nde okkalı biçimde dövmesi hala hafızalarda maalesef. Yıllarca bu olayda yönetimin de parmağı olduğu konuşuldu ama herhangi bir kanıt bulunamadı. Tesislere kadar sızabilen taraftarlar, takımın o dönemdeki tartışmasız en iyi oyuncusunu rahatça tekmeleyebiliyordu, hem de kendi arabasının içinde. O zamanlarda Fenerbahçe gerçekten çok kötü gidiyordu ama maçları farklı kaybetmiyorsa bunun tek mimarı Rüştü'ydü. Bir kaleciden her maç 1-2 olağanüstü kurtarış bile beklenmezken Rüştü'nün 5-6 kurtarışı mağlubiyeti engelliyemiyorsa bunda kalecinin ne suçu vardır diye sormak gerekiyor. Bu olaydan yıllar sonra, 2008'de 1-0 kaybedilen Galatasaray maçı sonrası, bu kez Samandıra Tesisleri'nde taraftar yine beklemiş, dönemin formsuz golcüsü Kezman'ın arabasını durdurarak onunla tartışmıştı. Herhalde Rüştü olayını bilmediğindendir, Kezman da onlara cevap vermişti. Trabzon eşrafı hala Ogün Temizkanoğlu'nun kendilerini satarak Fenerbahçe'ye gittiğini söyler durur. Evet, belki hoş ayrılmamıştır Ogün Trabzonspor'dan ama 1996'da kaçan şampiyonluğun ardından katıldığı bir cenaze namazı sonrası taraftardan yediği dayağın bunda payı az mıdır acaba? Dini ritüeli yerine getirmek üzere gittiği bir yerde, TV çekiminin olduğu bir zamanda, futbolcuyu bütün ülkeye rezil ettikten sonra ondan sadakat beklemek kolay olamasa gerek. Dzevad Prekazi'nin Mehmet Ali Birand'ın hazırladığı Galatasaray'ın 100.Yıl Belgeseli'nde çok güzel bir lafı vardı; "Kulüp 14 senedir şampiyon olamıyormuş, Eskişehir maçını kazanamazsak taraftar sahaya inip bizi öldürecekti" mealinde şeyler söylüyordu 1987 yılında 14 yıl aradan sonra şampiyonluğun kazanıldığı son maç için.
Türkiye'de durum buyken dünyada futbolun Türkiye kadar önemsendiği yerlerde daha farklı olması da beklenemez. Arjantin, Brezilya, Sırbistan gibi ülkelerde de en az bu kadar vahim olaylar yaşanıyor. Hatta Brezilya'da dayak olayları detay kalıyor, futbol cinayetleri az yaşanmadı samba diyarında. En son olaysa İtalya'dan duyuldu. Takımlarının kötü gidişatına dayanamayan Sampdoria taraftarları, arabalarını durduğu Giampaolo Pazzini ve Daniele Mannini'yi kıstırmış. Pazzini yıldız oyuncu statüsünün buradada faydasını görmüş ve sözlü tacizle yırtmış diyelim ama Mannini tartaklanmaktan kurtulamamış. Roma Medeniyeti ve Avrupa Kültürü'nün en önemli öğelerinden olmasıyla her zaman övünen İtalya'da Berlusconi olayından sonra bu olay çok da sürpriz sayılmamalı. İtalya gibi şike, mafya olaylarının kol gezdiği bir ülkede taraftarlar adam dövmüş çok mu diyerek yazıyı sonlandıralım...
Türkiye'de durum buyken dünyada futbolun Türkiye kadar önemsendiği yerlerde daha farklı olması da beklenemez. Arjantin, Brezilya, Sırbistan gibi ülkelerde de en az bu kadar vahim olaylar yaşanıyor. Hatta Brezilya'da dayak olayları detay kalıyor, futbol cinayetleri az yaşanmadı samba diyarında. En son olaysa İtalya'dan duyuldu. Takımlarının kötü gidişatına dayanamayan Sampdoria taraftarları, arabalarını durduğu Giampaolo Pazzini ve Daniele Mannini'yi kıstırmış. Pazzini yıldız oyuncu statüsünün buradada faydasını görmüş ve sözlü tacizle yırtmış diyelim ama Mannini tartaklanmaktan kurtulamamış. Roma Medeniyeti ve Avrupa Kültürü'nün en önemli öğelerinden olmasıyla her zaman övünen İtalya'da Berlusconi olayından sonra bu olay çok da sürpriz sayılmamalı. İtalya gibi şike, mafya olaylarının kol gezdiği bir ülkede taraftarlar adam dövmüş çok mu diyerek yazıyı sonlandıralım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder