17 Nisan 2010 Cumartesi

ÇOK ZAMAN OLMUŞTU - MANİSA 1-2 G.SARAY


5 maç sonra deplasmanda galibiyet almak güzel. Hoş, Galatasaray bu ligde deplasmanda puan kaybedecekse ilk tercih memleketimin takımı Manisaspor olur ancak lig 3.lüğünün bile tehlikede olduğu şu pozisyonda Manisaspor vs. dinleyecek durumumuz yok. Zaten geride kalan haftalarda çok kötü bir performans gelmediği sürece Manisaspor'un küme düşeceği de yok. Önümüzdeki sezon kulüplerin gelirlerinin 2 katından fazlasına yükseleceğini düşünürsek borçsuz bir kulüp olan Manisaspor'un ligde kalması daha yarışmacı bir kimliğe bürünebilmesi açısından çok önemli.

Manisaspor - Galatasaray maçına dönersek, inanılmaz yavaş oynayan bir Galatasaray vardı sahada. Bunda Arda'nın son derece moralsiz oluşunun yanında Elano'nun orta sahadaki maestro görevini hiç ciddiye almazcasına yapmasının büyük payı var. Elano takımın öne doğru olan sirkülasyonunda bir numaralı opsiyon olması gereken adam ancak paslarına baktığımızda genelde geriye veya yana olduğunu görüyoruz. Bugünkü çok silik olan performansı daha evvelkilerden iyi bile sayılabilirdi, kendisini gol pozisyonuna girerken ve 1 şut çekerken gördük zira. Sonuç olarak Galatasaray için bu sezonki en büyük frenlerden birisi oldu Elano, satılacaksa satılmalı veya kendisini ciddi biçimde toparlamalı Brezilyalı.

Elano'nun aksine Keita Galatasaray'ın bu sezon iyi oynadığı maçlarda genelde başroldeki isimdi, ancak hafta arası yaşadığı hafif sakatlık ve kaçırdığı idmanlar kendisini biraz etkilemiş. Zaten Keita opsiyonunu kullanamadığı zaman sıkıntı yaşayan Galatasaray'ın elinde Arda ve Elano'nun durgınluğu da eklenince hücum adına sadece Milan Baros kalmıştı, o Allah'tan bugün iyiydi. Rakiple boğuştu, top sürdü, duvar oldu, gol attı ve ilerleyen haftalarda da en büyük koz olmaya devam edeceğini gösterdi.

Savunmaya ayrı bir parantez açmak gerek, özellikle savunmanın göbeğine. Neill ve Hakan Balta her topta üzerlerine düşeni yapıyorlar ama Caner'in her zamanki ve Sabri'nin bu sezon arada sırada olan savruklukları pahalıya mal oluyor. Nitekim bugün Sabri'nin yerini kaybetmesinden dolayı kalesine gol attı Mehmet Topal. Gerçi o vuruşu rakip kaleye yapması pek mümkün değil ama sağlık olsun diyeceğiz, yapacak bir şey yok. Kendi kalesine atmasına rağmen uzun bir aradan sonra böylesine mücadeleci ve pozitif futbol ortaya koyan Topal'ı da tebrik etmek gerekiyor. Valencia muhabbeti yaramıştır umarım.

İlk hedef lig 3.lüğü olmalı her zman dediğim gibi. Galatasaray'ın gelecek sezonu erken açmak gibi bir lüksü yok. Hem Dünya Kupası'nın olması hem de bu sezondan alınan dersler böyle bir seçenek bırakmıyor Galatasaray'a. Tabii kalan maçların hepsinde alınacak galibiyetler Galatasaray'ı Şampiyonlar Ligi'ne taşır ancak bu futbolla bu ihtimalin hiç de yakın olmadığı bir gerçek. Özellikle haftaya lider Bursaspor ile oynanacak olan maç bu yolda tam bir mihenk taşı konumunda diyerek asıl sözü gelecek haftaya bırakalım.

Hiç yorum yok: