5 Nisan 2010 Pazartesi

KEPENKLER İNSİN ---- SİVASSPOR 1-1 GALATASARAY


Şampiyonluğa resmi anlamda havluyu bu akşam itibariyle atmış bulunuyoruz. Galatasaray şampiyonluktan yine geçen seneki Ankaraspor maçındaki gibi bir son dakika golüyle uzaklaştı. Hatta takımın gidişatına bakılırsa bu sezon da yine geçen seneki gibi Temmuz başında Avrupa mesaisi başlayacak. Her sene şampiyonluk beklemeyi geçtim, yıllardır Şampiyonlar Ligi'ne giremeyen bir takım haline geldi Galatasaray. Türkiye'de son zamanlarda yerleşmeye başlayan bir kavram var: "marka değeri". Ancak Galatasaray markası Avrupa'da sadece transferlerle anılır olmaya başladı, başarılarımızla gündeme gelemiyoruz. Bilmem farkında mısınız ama Fatih Terim'in EURO 2008'den önce dediği gibi kendimizi tekrar hatırlatma zamanımız geldi de geçiyor bile. Bunun için de gelecek sezon Başkan Polat ve yönetimin son şansı olacak, bu da bu kadar net.

Sivas maçı yazısında neden bu kadar genel konulara girildiği ise ayrı bir konu ancak insan dertli olunca lafın nereye gittiğine çok dikkat edemiyor. Sivas maçında, Fenerbahçe'nin Ali Sami Yen'deki taktiğine benzer bir şekile sahaya çıkan Galatasaray'da Rijkaard belki ilk kez Turkcell Super Lig'e uygun bir kadro çıkardı. O da yıldızlarla iş yapılamadığını görünce mecburen mücadeleyi ön plana çıkaran oyunculara yöneldi ve rakibin hatasıyla gol bulmayı hesapladı(Bu Rijkaard için bir gelişme mi gerileme mi tamamen ayrı bir yazının konusu). Nitekim, futbolcu mu kabzımal mı olduğu anlaşılamayan Sedat ve her hafta Galatasaray ile oynasa şampiyon olacak Yasin'in hatasından da golü buldu Galatasaray. Hani iyi futbol yoktu, haftalardır deplasmanda galibiyet yoktu ama bu kez ilk yarıda mücadele vardı. 2.yarı öncesi bunu görmek iyiydi derken 2.yarıda yine geçtiğimiz haftalardan farkı olmayan bir Galatasaray çıktı ortaya. Özellikle Rijkaard'ın taraftarı ağlatırcasına yaptığı Keita-Jo değişikliği Galatasaray'ın sonunu getirdi. İstikrar için Rijkaard'ın kalmasından yanayım her zaman lakin umuma açık bir mekanda maçı izlerken yanımdaki 11-12 yaşındaki çocuğun "Şimdi bu adam Keita'yı çıkarır, maçı kaybederiz" sözünün gerçek olması, her zaman söylenen bu değişikliği çocuklar dahi yapmazdı sözünü Rijkaard'ın doğrulaması açıkçası insanın ümidini kırıyor.

Galatasaray gibi bir takım, skor 1-0 olunca geriye yaslanmamalı, özellikle düşme potasında yer alan, adam gibi galibiyeti bile olmayan takımlara karşı. Galatasaray'ın durumunu zaten maçlarda en çok koşan oyuncusunun genelde Elano olması ve bu oyuncunun takıma pozitif etkisinin hemen hemen 0 olması, sezonda toplam 6 puan alınan rakiplerin Ankaraspor, Denizlispor, Gaziantepsor, Kasımpaşa ile sınırlı kalması az çok özetliyor. Kalan haftalarda, şampiyonluktan umudum kalmadı ancak, hiç değilse Şampiyonlar Ligi veya Avrupa'ya daha geç katılımı sağlayacak olan Lig 3.lüğünü ciddi biçimde kovalamalı Galatasaray.

Hiç yorum yok: