Geçen hafta Ali Sami Yen'de alınan kötü skordan sonra bir de Çarşamba akşamı Fenerbahçe'nin Young Boys önünde net favori olduğu turda Şampiyonlar Ligi'ne vedası açıkçası maç öncesi Galatasaray'ı gergin bir bekleyişe soktu. OFK Beograd takımının Galatasaray'ı germesi normalde imkansız gibi ama ilk maçtaki laubali haller Rijkaard'ın ekibini bu duruma kadar sürükledi. Frank Rijkaard'ı anlamak gerçekten çok zor. Geçen sezon ilk senesi olduğundan kötü sonuçlara karşın hemen herkes arkasında durdu, kalmasını istedi. Lakin bu sene başından itibaren herkes daha iyi bir Galatasaray ve daha iyi bir Rijkaard görmek istiyor. Rijkaard'sa bu beklentiyi görmezden gelircesine saçma seçimler yapmaya devam ediyor. Kalede Aykut, orta sahada Ayhan ve Serdar Özkan seçimleri büyük bir çoğunluk tarafından yanlış bulunuyor. Özellikle Ayhan Akman'ın oynadığı hatta santra yaptığı bir takımın ne şampiyon ihtimali ne de Avrupa'da başarılı olma şansı var, bunu açıkça belirteyim. Orta saha için adı geçen transferler (Ladesma, Rosicky) ne kadar doğrudur zamanla göreceğiz ama bu bölgeye oyuncu almak başarı için şart. Kale için ise ben kesinlikle Ufuk ceylan'da ısrar edilmesi taraftarıyım.
Bugünkü maça gelirsek, bir kere Cevo Prekazi'nin maçı yorumlaması gerçekten müthişti. Onun gibi kulübün unutulmazları arasına ismini yazdırmış birini dinlemek çok hoş, Türkçe'si de gayet iyi bu arada. Karşılaşmaya beklendiği ve olması gerektiği gibi baskılı başladı Galatasaray ve 22 dakikada 2 gol buldu. Normalde Galatasaray'ın 2 gol bulduktan sonra rakip kim olursa olsun(Barca dahil) maçı garantilemesi lazım. Daha doğrusu rakibin artık o maçın dönemeyeceğine %95 inanması gerekli. Ancak bu orta saha ve müdafaa ile bırakalım rakibi, Galatasaray taraftarı skor 4-0 olsa dahi maçı kazandık diyemez. Yeni yapılacak transferler, Pino, Baros gibi oyuncular takıma yerleşince daha farklı bir takım izleyeceğimizi umuyorum. OFK maçında turu geçilmesiyle çok memnun oldum diyemeyeceğim zira Hollanda'da Dostluk Kupası'nı kazanan A2 Takımımızın dahi başabaş oynayabileceği bir takım OFK Beograd. Bundan sonraki tur ve turlarda armamıza, adımıza yakışan bir oyun sergilememiz ve bu korkulu anları bir daha yaşamamamız gerekli.
Son nokta Harry Kewell için. Bu adamı 15 sene sonra Prekazi hatta Hagi gibi hatırlamamamız için hiçbir sebep yok. O kaliberede olduğunu neredeyse bütün Türkiye görüyor, daha da görecek. Yeter ki sakatlanmasın ve kulübün birkaç kupa kazanmasına katkıda bulunsun.
Bugünkü maça gelirsek, bir kere Cevo Prekazi'nin maçı yorumlaması gerçekten müthişti. Onun gibi kulübün unutulmazları arasına ismini yazdırmış birini dinlemek çok hoş, Türkçe'si de gayet iyi bu arada. Karşılaşmaya beklendiği ve olması gerektiği gibi baskılı başladı Galatasaray ve 22 dakikada 2 gol buldu. Normalde Galatasaray'ın 2 gol bulduktan sonra rakip kim olursa olsun(Barca dahil) maçı garantilemesi lazım. Daha doğrusu rakibin artık o maçın dönemeyeceğine %95 inanması gerekli. Ancak bu orta saha ve müdafaa ile bırakalım rakibi, Galatasaray taraftarı skor 4-0 olsa dahi maçı kazandık diyemez. Yeni yapılacak transferler, Pino, Baros gibi oyuncular takıma yerleşince daha farklı bir takım izleyeceğimizi umuyorum. OFK maçında turu geçilmesiyle çok memnun oldum diyemeyeceğim zira Hollanda'da Dostluk Kupası'nı kazanan A2 Takımımızın dahi başabaş oynayabileceği bir takım OFK Beograd. Bundan sonraki tur ve turlarda armamıza, adımıza yakışan bir oyun sergilememiz ve bu korkulu anları bir daha yaşamamamız gerekli.
Son nokta Harry Kewell için. Bu adamı 15 sene sonra Prekazi hatta Hagi gibi hatırlamamamız için hiçbir sebep yok. O kaliberede olduğunu neredeyse bütün Türkiye görüyor, daha da görecek. Yeter ki sakatlanmasın ve kulübün birkaç kupa kazanmasına katkıda bulunsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder