15 Ağustos 2010 Pazar

GOL ATMAK KAZANMAK DEĞİLDİR


Futbolda özellikle son 4-5 yılda değişen bir şey var: Artık formalar kolay kolay maç kazanamıyor. Gol atması gereken takım, maç içinde taktiğini ona göre kurgulayıp aradığı gol ve golleri bulabiliyor. Takımlar arasında belirgin farklar kalmadı, hatta bütçesi daha düşük takımlar en büyük kozlarının kondisyon olduğunu adları gibi biliyor. Kendilerinden daha kalibreli takımlara karşı etkili olabilmek, maç kazanabilmek için onlardan çok daha fazla mücadele etmeleri, koşmaları gerektiğini kanıksamış durumda bu takımlar. Bu sadece Türkiye için değil, Avrupa'nın hemen her ülkesi için geçerli durumda. 2006 senesinde Galatasaray ve Fenerbahçe'nin lig 3.'süne neredeyse 25 puan fark yaparak kopup gittiği sezonlar buradaı bir daha yaşamamız o kadar zor ki. Dün oynanan 2 karşılaşmadan örnek vermek gerekirse; Galatasaray oynadığı her maçı kazanmak için sahaya çıkan, hangi takımla oynarsa oynasın buna mecbur olan bir takım. Nitekim dünkü Sivasspor maçında da bu zihniyetle çıktı ve erken dakikalarda golünü buldu. Daha sonraki dakikalarda saldırması gereken takım Sivas'tı, mağlup durumdaki takım olarak. Sivasspor ekstra fizik gücünü çok iyi kullanarak saldırdı ve golleri bularak galip geldi. Hadi burası Türkiye, takım da Galatasaray diyelim. Bu maçın bitiminden 1 saat sonra İspanya Süper Kupa Finali'nin ilk ayağında Sevilla ile Barcelona karşı karşıya geldi. İspanya'da geçen sezonki durumu hatırlıyoruz, kopup giden bir Real-Barca ikilisi vardı. Dolayısıyla kadrosu tam olmasa da Barcelona her zaman kazanmak hatta deyim yerindeyse fark yapmak için oynayan bir takım. Deplasmanda olmasına rağmen G.Saray gibi onlar da ilk dakikalarda golü buldu. Ama evinde oynadığı için kazanması gereken Sevilla, daha ofansif oynayarak, antrenörünün akılcı değişikliklerinin de büyük etkisiyle Barca karşısında 3 gol bularak sonuca gitti.

Demem o ki, sonuçların teknik, yetenekten çok fizik-kondisyon ve mentalite tarafından belirlendiği günümüz futbolunda bir takım öne geçtiğinde skoru koruma niyetini ortaya koyduğunda cezalandırılması kuvvetle muhtemel. G. Saray da olsanız, Barcelona da olsanız sonuç değişmiyor, maçın her anında bastıran taraf olup son ana kadar skoru almaya çalışmalısınız, tabii teknik direktörünüz 10 kişilik takımını Barca karşısında savunmayı başarabilen Mourinho değilse.

Hiç yorum yok: