Yaptığı açıklamalar, neredeyse tüm futbol kamuoyuna ters gelen tavırları, Alman pasaportu olan her genci ilk uçakla getirip kadroya katması ve bunun gibi birçok saçma sapan olay sebebiyle sevilmeyen, hç de sevilmeyecek olan bir tip var Türk Futbolu'nda: Süleyman Hurma. Ertuğrul Sağlam ile birlikte Kayserispor'a katılan, Sağlam'ın kurguladığı ve uygulamayı başardığı Kayseri'ye sınıf atlatma projesinin de üstüne yatmış kişidir aynı zamanda. Kulübün genel menajeri, paralı çalışanı, olduğu halde yöneticilerle tartışacak hatta taraftarı onlara kışkırtacak cesareti de göstermiştir, başta Adnan Polat olmak üzere büyük kulüp başkanlarını oyuncularını bedavaya almakla suçlamış hatta tehdit de etmiştir. Am gidip 15 gün sonra Andre Moritz'i Kasımpaşa'dan ücretsiz olarak kadrosuna katmıştır. Ertuğrul Sağlam ile gelen başarılar, Tolunay Kafkas ile yükseltilememiştir, çünkü başarılar Sağlam'ın eseridir ve Kafkas, çok kötü bir hoca olmasa da, o kalibrede değildir. Bu olay Süleyman Hurma'nın "başarıların efendisiyim" duruşununun kolunu kanadını kırmıştır. Recep Mamur ve yönetiminin daha başarılı olmasını çok isterim, zira işini yapan, iyi çalışan bir yönetim var Kayseri'de. Ama akıl hocaları Süleyman Hurma olunca çok üst seviyede başarıların gelme ihtimali yok gibi. Bunu anlamaları ne kadar sürecek çok merak ediyorum.
Son yaşanan Mido olayında Hurma'nın ve Kayserispor'un çapını tam anlamıyla görmüş olduk. 2 aydır kendilerini oyaladığını düşündükleri Mido'yu transfer için Kayseri'ye getirip deyim yerindeyse " 2 ay sen bize çektirdin, şimdi gör bakalım" dercesine açıklamalar yapmaktadır Hurma, Mido'yu postalayacaklarını açıklıyor sağa sola. Koskoca bir kulüp, daha 2 sezon önce UEFA'da ülkemizi temsil edebilen bir kulüp, gücünü, büyüklüğünü Mido gibi son yıllarda Avrupa'da adını duyuramayan bir topçu üzerinden mi kanıtlayacak? Mido'yu geçtim, Messi olsa bile kaç yazar ki? Sen oyuncunun peşinden koşarsan, o da nazını yapacak elbette. Sonuçta bu adam İtalya, İngiltere görmüş, Kayseri'ye tabii ki öyle ilk telefonla gelmeyecek. Düşünüyorum da Galatasaray, Fenerbahçe bu tarz işlere girişse ne adamların Türkiye'ye getirilip 1 gün sonra kovulması gerekiyordu. Ama büyük kulüp olmayı gösteren, sahada alınan sonuçlardan da önemli bir şey vardır: kulüp duruşu. Maalesef Kayserispor'da ve olayların elebaşı diyebileceğim Süleyman Hurma'da bu büyük duruş yok.
Son yaşanan Mido olayında Hurma'nın ve Kayserispor'un çapını tam anlamıyla görmüş olduk. 2 aydır kendilerini oyaladığını düşündükleri Mido'yu transfer için Kayseri'ye getirip deyim yerindeyse " 2 ay sen bize çektirdin, şimdi gör bakalım" dercesine açıklamalar yapmaktadır Hurma, Mido'yu postalayacaklarını açıklıyor sağa sola. Koskoca bir kulüp, daha 2 sezon önce UEFA'da ülkemizi temsil edebilen bir kulüp, gücünü, büyüklüğünü Mido gibi son yıllarda Avrupa'da adını duyuramayan bir topçu üzerinden mi kanıtlayacak? Mido'yu geçtim, Messi olsa bile kaç yazar ki? Sen oyuncunun peşinden koşarsan, o da nazını yapacak elbette. Sonuçta bu adam İtalya, İngiltere görmüş, Kayseri'ye tabii ki öyle ilk telefonla gelmeyecek. Düşünüyorum da Galatasaray, Fenerbahçe bu tarz işlere girişse ne adamların Türkiye'ye getirilip 1 gün sonra kovulması gerekiyordu. Ama büyük kulüp olmayı gösteren, sahada alınan sonuçlardan da önemli bir şey vardır: kulüp duruşu. Maalesef Kayserispor'da ve olayların elebaşı diyebileceğim Süleyman Hurma'da bu büyük duruş yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder