7 Ekim 2010 Perşembe

ALMANYA vs TÜRKİYE --- MESUT vs NURİ(?)


Euro 2012 yolunda grupta şansı en yüksek 2 takımın karşılaşması... Bunun önüne geçen, insanları çok uzun zamandır iç içe yaşayan, bünyelerinde birbirinden çok fazla iz bulunan ülkelerin karşılaşması... Maalesef milli maçlarda alışık olunmayan bu durumun dahi önüne geçen bir durum, Arda Turan'ın oynayamayacağı karşılaşma... Koskoca Almanya - Türkiye maçının dahi önüne geçen bir figür haline getirdiler Arda Turan'ı. Getirdiler diyorum zira biraz aykırı bir adam olsa da bu kadarını o bile hayal edemezdi. Takımı için Arda'dan çok daha önemli olan Schweinsteiger sakatlandı, tatavası sadece 1 gün sürdü, biz neredeyse 1 haftadır maçı değil Arda'yı tartışıyoruz. Bu Galatasaray'da olduğu gibi Milli Takım'a da zarar veren, diğer oyuncuların kendilerini figüran gibi görmesine yol açan bir durum.

Evet, Arda ve Schweinsteiger oynamayacak. Türk Milli Takımı, Almanya'nın başkentinde yarın yarı yarıya bölünecek Berlin Olimpiyat Stadı'na en az Almanya kadar ev sahibi havasında çıkacak. Avrupa'da deplsamanlarda en çok seyirci bulan Milli Takımız ve bu grupta bu her maçta böyle olacak. Almanya, Belçika, Azerbaycan, Avusturya hepsi de seyirci bulacağımız, geçmişte bulduğumuz yerler. Arda'nın olmayacağı maçta Guus Hiddink'in yaratıcılık isteyen opsiyonlarında azalma olacağı kesin. Aslında bu maçın genelinin Almanya hakimiyetinde geçmesi beklendiğini göz önüne aldığımızda bu hiç de iyi bir haber değil. Genelde savunacağımız bir karşılaşmada ön tarafta lokomotif görevi görebilecek bir oyuncunun olmaması bizim beklenenden de daha savunmacı olacağımızı düşündürüyor bana. Arda'nın yerine Nuri'nin oynayacağı haberlerini gördüm ama bunun mantığı nedir, kanattan atak oluşturan bir adamın yerine gelecek adam su katılmamış bir göbek adamı mıdır, tartışılır. Nuri, Hamit, Halil gibi Almanya'da oynayan oyuncularımızın ekstra hırslı olacaklarını düşünüp onlardan yararlanma yoluna gidebilir Hiddink. Ne olursa olsun, Mesut-Podolski-Klose-Müller'li bir hücuma karşı maçın genelinde üstün oynayamayacağımız açık. Romanya ve Belçika maçının ilk yarısındaki gibi dengeli bir kadroyu sahaya sürüp önde oynayacak oyuncularımızın formda olmasını bekleyeceğiz.

Yakın geçmişte Almanya ile 2000 Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde, 2005'te bir hazırlık maçında ve EURO 2008'de yarı finalde karşılaştık. 1998'de 1-0 kazandığımız maçta Almanya doğumlu 1(Tayfun Korkut) oyuncu vardı kadromuzda. 1999'da yine Berlin'de 0-0 biten maçta kadromuzda 2(Tayfun, Ü.Davala) Almanya doğumlu oyuncu vardı, Almanlar'ın kadrosundaysa Mustafa Doğan... 6 yıl sonra Atatürk Olimpiyat Stadı'nda yapılan ve Almanya doğumlu 2 oyuncumuz Halil ile Nuri'nin attığı gollerle 2-1 kazandığımız maçta tam 5 Almanya doğumlu oyuncumuz(Halil, Hamit, Nuri, Serhat Akın, Yıldıray) kadrodaydı. EURO 2008'de 2 Almanya doğumlu(Hamit, Hakan Balta) isim kadromuzdaydı ve Almanya'ya karşı yarı finalde oynadılar. Almanya'nın göçmenlere bakış açısını değiştirmesinden sonra artık onlar da A ve Genç Milli Takımlarında Türk oyunculara yer veriyorlar. Mustafa Doğan bunun ilk örneğiydi, günümüze yakın olanlar ise Malik Fathi, Serdar Taşçı ve Mesut Özil. Genç Takımlar'da oynamış ve hala Türk Milli Takımı'nı seçme ihtimali bulunan Taner Yalçın, Ömer Toprak, Cenk Tosun, İlkay Gündoğan, Mehmet Ekici, Deniz Naki gibi oldukça potansiyelli oyuncularımız da mevcut Almanya'da. Tabii Mesut Özil'e ayrı bir parantez açmak lazım, son dönemde dünya çapında bir oyuncu oldu. Ben maçta oynamayacağını düşünüyordum ama son açıklamaları maçı iple çektiği yönünde. Son anda sakatlanırsa(!) şaşırmam. Umarım istediklerini yapamaz.

Açıkçası futbol anlamında birbirine geçmiş 2 ülkenin mücadelesi olacak yarın. Her turnuvaya giden ve genelde başarılı olan, inanılmaz bir genç jenerasyonu yakalayan Almanya karşısında kazanmayı çok istiyorum, istiyoruz... Güvencemiz, geldiğinden beri en az olumlu işleri kadar garip işler de yapan Guus Hiddink ve tabii ki 35-40 bin taraftarımız... Ne diyelim, rastgele...

Hiç yorum yok: