3 Ekim 2010 Pazar

BOLU'DAYDIK --- BOLUSPOR 1-1 D.BAKIRSPOR


Boluspor - Diyarbakırspor maçı için Bolu yollarındaydık bugün. Bir önceki Bank Asya yazımda da belirttiğim üzere Boluspor bu sezon bu ligin en iddialı takımlarından. Babası Boluspor'da yönetici olan arkadaşımız da olunca, dedik ki gidelim, yerinde görelim Levent Eriş hocamızın takımını. Bolu'ya ilk defa gittiğim için arada şehire de değinmek gerek. Bir kere şehre girer girmez İzzet Baysal karşılıyor sizi büyükçe bir tabelada. Bolu'da bir halk kahramanı olduğunu anlamam için 1 gün fazlasıyla yetti. Üniversite yaptırmış, liseler yaptırmış, ilkokullar yaptırmış yetmemiş hastaneler ve daha nicelerini yapmış yaptırmış İzzet Baysal. Bolu'ya hayat vermiş diyebiliriz, toprağı bol olsun! Bolu 120,000 nüfuslu küçük, şirin bir Anadolu şehri. Maç öncesi gezmemiz çok uzun sürmedi, yalnız gideceklere tavsiyem; Hırka, yelek ceket gibilerinden bir şey almadan Bolu'ya gitmeyin.

Maç için VIP'te yerimizi aldık, yalan yok maç öncesi kadroların ele gelmesi de ayrı bir keyif veriyor insana. Oyuncuları genel olarak tanıyoruz ama bilmediğimiz kişiler için "o kimdi, şu adamın adı neydi" demeye gerek kalmıyor. Boluspor "O sene bu sene" sloganıyla başladığı sezonda her maça çok önem veriyor. Bunu özellikle yöneticilerden ve yakınlarından anlamak mümkün, yani bu sene Bolulular için ehemmiyetli ve bir o kadar da stresli. Belki de bu stres altında maça çok iyi başlayamadı Boluspor. Diyarbakırspor ilk dakikalarda özellikle oldukça kıvrak olan GS altyapısı çıkışlı Onur Çubukçu ile Boluspor'u zorladı. Daha sonraki dakikalarda Boluspor beklendiği gibi üstünlüğü ele aldı. Süratli oyuncusu Ferhat Kiraz ile rakip savunma elemanları Suat Usta ve Tufan Esin'in yavaşlığından faydalanmaya çalıştı, aslında belli oranda başarılı da oldu. 30.dakikadan sonra ise oyunun temposu iyice düştü. Bunda Diyarbakırspor'un hücumu düşünmesini sağlayacak kalibrede oyuncularının olmaması ve Bolu forvetleri Burak ile Yaser'in Boluspor'un oyunu rakip sahaya yıkmasını sağlayacak performanstan uzak olmasının payı büyüktü. Bu devrede Boluspor dirençli orta sahasıyla Diyar ise iyi pozisyon alan ve boş alan bırakmayan savunmasıyla öne çıktı.

Devre arasında formsuz Yaser'in yerine bir Caner Ağca değişikliği olabilir diye düşünmüştük ki aynı şeyi Levent Hoca'nın da düşünmüş olduğunu gördük. Bu değişiklikte orta saha ile ileri ucun bağlantısını sağlama düşüncesi ön plandaydı zira ilk yarıda orta sahanın Yaser-Burak ile irtibatı oldukça düşük seviyede kalmıştı.Değişiklik doğru mantıkla yapılsa da Caner de bu probleme çare olamadı. Aslında bu noktada eksiklik tribünde simit yiyen Fabiano'nun sakat olmasından kaynaklandı. Onun ve Ferhat Kiraz'ın kanatlardan taşıdığı toplarla tehlikeli olan Boluspor bu maçta tek kanatlı kuş gibi kalınca sağlam savunma yapan Diyarbakırspor karşısında etkili olamadı. Orta saha direnci de ilk yarıya oranla düşünce D.Bakırspor zaman zaman kontra atak fırsatları buldu. Hakem Mürvet Sezer'in çok tartışmalı verdiği penaltı kararıyla golü de atan Diyarbakırspor bu golden sonra iyiden iyiye geriye yaslandı. Diyarlı oyuncular sürekli zaman çalmak amacıyla yere yattılar, elbette bunların bir kısmı doğruydu ama bu kadar çok yatmak da fair-play'a hiç yakışmadı. Maçın sonunda tamamen doldur-boşalta dönen Boluspor bu çok da bilinçli olmayan baskısında 90 dakikada yapamadığını yaptı ve golü buldu. Maçın son anlarında ortamın gerilmesi istenmeyen ama olmasını beklediğim bir şeydi zira Diyarbakırsporluların sürekli yatması başta tribünler olmak üzere sahadaki Bolusporluların da sinirlerini gerdi. Orada 2 kırmızı kart çıkmasına şaşırmamalı...

Boluspor hakemin yönetminden hiç memnun kalmadığı bir maçta iç sahadaki ilk puanlarını kaybetti. Boluspor'un en büyük eksiği orta saha ile hücumun bağlantısını sağlayacak top tekniği yüksek bir oyuncu gibi göründü bana. Manisaspor döneminde Sezer Öztürk ile bu işi iyi yapan Levent Hoca'nın devre arasında bu eksiği giderme şansı olur mu bilemiyorum ama giderebilirlerse Bolu halkı semeresini fazlasıyla alacaktır.Bank Asya'nın TRT'ye geçmesi çok iyi oldu, artık herkes bu çekişmeli ligi daha rahat takip edebilecek lakin bu, tribünlerin boşalmasına yol açmamalı. TRT o maçı Bolu'ya gidemeyecek futbolseverler için yayınlıyor, her daim maça giden Bolulular maçı evlerinde seyretsin diye değil. Bir diğer değinmek istediğim nokta da Hıncal Uluç'un Hiddink'i Bank Asya'ya gitmediği için eleştirmesi. soru Hıncal Uluç en son ne zaman Bank Asya maçı izlemiş? Diğer gerçek ise ne yazık ki Bank Asya'da A Milli Takımı zorlayabilecek bir oyuncu yok, bu ligi U21 ve diğer Genç Milli Takım hocalarının takiplemesi çok daha doğru olacaktır.

4 yorum:

Lütfen mantıklı sorular soralım dedi ki...

Kardeşim öyle soru mu olur.Hıncal Uluç teknik direktör mü de Bank Asya'dan maç izlemeye mecbur olsun.Adamın işi yorum yapmak, onu da bence gayet iyi bir şekilde yapıyor.Hiddink'in görevi de milli takımı oluşturmak ama onun için görevini doğru yapıyor diyemeyeceğim.Adam ne performansa bakıyor ne de doğru düzgün oyuncu izliyor.Türkiye'de izleyecek genç mi kalmadı da gitmiş Almanya'dan adam izleyip duruyor.Biz Fatih Terim'in yaptıklarını beğenmiyorduk, Hiddink ne takımı değiştirdi ne de sistemi.Aynı tas aynı hamam devam ediyor.

HHKahraman dedi ki...

Hınca Uluç'un gayet iyi yorum yaptığı düşüncen seni bağlar. Bence hariçten gazel okuyor. Bank Asya'yı en son ne zaman izlemiş diye sormamın amacı, izlemiyor ki orada Hiddink'in radarına girebilecek oyuncu olmadığını bilmiyor düşüncesini göstermek içindi. Hiddink'in Almanya'dan adam izlemesine gelince o 4 adamı(Taner Y., İlkay G., Mehmet E., Ömer T.) hiç izledin mi bilmiyorum ama dün açıklanan Ümit Milli kadroya bir bak istersen. Aradaki farkı anlayacaksın!!!

Lütfen demagoji yapmayalım dedi ki...

Kahraman kardeş Hiddink daha önce Bank Asya'yı hiç izlemiş mi de orda milli takım kapasitesinde oyuncu olmadığını biliyor. Bi oyuncu Bank Asya'da oynuyor diye milli takım ayarında değildir demek peşin hüküm olmaz mı? Daha önce Hiddink'in televizyondan izleyerek bu düşünceye vardığını varsayalım(kapasite meselesi)Bu futbolcuların kapasitesinin ileride gelişip gelişmeyeceğine, artış ya da azalış grafiğini izlemeden nasıl anlayabilir yani takip etmeden?

HHKahraman dedi ki...

Birincisi, her seferinde isim değiştirmek neyin göstergesi, ikincisi demagoji kelimesinin anlamını umarım bilmiyorsun. Eğer bilip de benim yorumum için yazmışsan sende birtakım sıkıntılar var demektir, ama çözeriz sorun değil. Bir oyuncu Bank Asya'da oynuyor diye milli takım ayarında değildir demedim, Bank Asya'da şu anda Milli Takım'ın yanından geçebilecek oyuncu yok dedim.Bu 2'sinin ayrımını yapmak çok zor değil diye düşünüyorum. Hiddink önce düzenli olarak Süper Lig'i izlesin, Bank Asya için diğer hocalar yeter.