30 Ocak 2011 Pazar

12. Uluslararası U16 Ege Kupası

Manisa ili ve ilçelerinde düzenlenen 16 Yaş Altı Uluslararası Ege Kupası’nı Fransa kazandı. Son yıllarda Genç Milli Takımlarımızın merkezlerinden biri haline gelen Manisa kenti açısından hoş bir turnuva oldu diyebilirim. Futbol kamuoyunda çokça bilinmeyen Salihli, Soma, Kula, Saruhanlı gibi ilçelerinde 16 Yaş Altı da olsa uluslararası maçlara ev sahipliği yapması o ilçelerdeki futbolseverler adına da hoş bir ayrıntıydı.


Turnuvaya ev sahibi Türkiye’ye ek olarak, Ukrayna, Yunanistan, Danimarka, Fransa, İsviçre ve Çek Cumhuriyeti katıldı. Dörderli 2 grup halinde oynanan grup müsabakalarında 16 Yaş Altı Milli Takımımız, ilk maçında Danimarka’yı 4-2 yenerken Beşiktaş’tan son dönemin gündemde olan oyuncusu Muhammet Demirci (3) ve Bucasporlu orta saha oyuncusu Hasan Karakaş attı. ikinci maçımızda Yunanistan’ı Nürnbergli İbrahim Devrilen’in golüyle1-0 yenerken son maçımızda Ukrayna ile 0-0 berabere kaldık ve diğer grubun 1.’si ile final oynama hakkı kazandık.

Diğer grupta da Fransa tüm maçları domine etti ve sırasıyla Belçika’yı 4-3, Çek Cumhriyeti’ni 4-1 ve İsviçre’yi 2-0 yenmeyi başararak Manisa 19 Mayıs Stadı’ndaki finale geldi.

Finalin Manisa Merkez’de olması fırsatını kaçırmayarak bu finali izleme şansı yakalamak oldukça hoş oldu zira Fransa’nın sol forvet oyuncusu Hervin Ongenda’yı izlemek büyük bir zevkti. Ayağına aldığı her topta rakip oyuncuları hırpalamayı ve rahatlıkla geçmeyi başaran bir oyuncu Ongenda. Top ayağına öylesine yakışıyor ve yapışıyor ki, artistik hareketler yapmamasına rağmen rakip oyuncuları geçerken biraz da küçük düşürmeyi başarabiliyor. Aslına bakarsak bizim takımımızla Fransa arasında inanılmaz bir fizik farkı vardı. Takımımızın en fiziklilerinden Borussia Dortmundlu defans oyuncusu Onur Yıldırım dahi Fransızlar ortalama bir oyuncu görüntüsünde kalıyordu. Böylesine fizik farkının olduğu bir maçta denge beklemek çok zordu ve karşılaşmayı 5-1 kazanan Fransa kupanın da sahibi olmuş oldu.

Eğer Fransız oyuncuların yaşlarında bir problem yoksa 16 yaş gibi profesyonel futbola adım atmaya 1-2 yıl kalmış bir seviyede bu kadar fizik-kondisyon farkı bizim oyuncularımız açısından çok düşündürücü. 30 metrelik bir alanda 5 metre geriden gelip 5 metre öne geçen 2 oyuncunun aynı yaş kategorisinde olduğunu düşünmek ve bizim oyuncumuzun geride olan olması beni korkutmadı değil. Bu korkuyu özellikle Fransa’nın 2.golünde Rennes takımından Said Wesley’in Bursasporlu Batıcan Aday’ı rahatlıkla geçtiği pozisyonda maçı izleme fırsatı bulan herkes yaşamıştır diye düşünüyorum.

Bir diğer önemli nokta ise Galatasaray oyuncu izleme ekibinin başına getirilen Cüneyt Tanman’ı karşılaşmayı izlemek üzere orada görmek beni çok memnun etti. Genç ve potansiyelli oyuncuları 15-16 yaşlarında keşfeden ve bu yıldızları Avrupa’ya armağan eden kulüplerin (bunlara örnek olarak Porto, Ajax ve çoğu Fransız kulübünü verebiliriz) yolunda ilerleme zamanımız geldi de geçiyor. Umarım Tanman Ongenda’nın hanesine bir artı koymuştur.

Son dönemde iyice yaygınlaşan Avrupa’daki Türk futbolcular kervanına bu turnuvada da katılanlar oldu. Final maçında Milli Takımımıza karşı Fransa formasıyla oynayan Selim Kayacı, Danimarka’dan forvet Samed Barut ve Belçika’dan orta saha oyuncusu Muhammed Mert ile forvet Anıl Koç, Erdal Keser’in göz hapsine girmesi gereken yeni isimler. Final maçında izleme fırsatı bulduğum Selim Kayacı için bizim U16 takımımızda rahatlıkla oynar diyebilirim şimdilik.

Son olarak turnuva ödüllerini değerlendirerek bitirelim. Turnuvanın En İyi Oyuncusu ödülünü finalde gördüğüm kadarıyla Ongenda hak etti ancak ödül Muhammet Demirci’ye gitti. Final maçında sakatlık sebebiyle 30 dakika sahada kalan ancak takımımızın ve kendisinin mahkûm oyunu sebebiyle bir varlık gösteremeyen Muhammet’in grup maçları performansıyla bu ödülü aldığı açık. Ongenda’nın gönlü ise kendisine verilen En İyi Golcü ödülüyle alınmaya çalışıldı.

Hiç yorum yok: