Son dönemde teknik direktör sirkülasyonu almış başını gidiyor, özellikle Türkiye ve Almanya’da. Schuster’in gidişi, Daum’un Frankfurt’ta işbaşı yapması, Magath ve Rangnick derken dün de 2 başka haber düştü: Hagi’nin yerine Bülent Ünder Galatasaray’da göreve gelirken, Bayern Münih de gelecek sezon için yine yeni yeniden Jupp Heynckes ile anlaştığını açıkladı.
Bu isimlerin hepsi önemli hocalar ama bu yazının konusu Bülent Ünder’in gelişi ve Jupp Heynckes. Aslında Jupp Heynckes gibi Real Madrid’i çalıştırmış, Şampiyonlar Ligi Kupası kazanmış bir teknik direktörle Bülent Ünder’i aynı satırlarda görmek ilk etapta inandırıcı gelmeyebilir ancak 2 teknik adamın bazı benzer yönleri yok değil. Jupp Heynckes de 2 sezon önce aynı Bülent Ünder örneğinde olduğu gibi 8 hafta kala emanetçi olarak Bayern Münih’in başına geçmişti. Sezon sonunda ayrılıp Bayer Leverkusen’e giden Heynckes böylece 2 sezon sonra tekrar Bayern’e dönmüş oldu. Bu Heynckes’in Bayern Münih’te 3.dönemi olacak (1987-1991, 2009).
Keza aynı şekilde Bülent Ünder’in de Galatasaray’da teknik anlamda 3. defa görev alışı olacak bu. 1996-2000 yılları arasında Fatih Terim’in yardımcılığını yapan Bülent Hoca, Eric Gerets döneminde ise rakip takımları analiz eden kilit bir pozisyonda görev yaptı. Aslında iki dönemde de kendi adına oldukça başarılı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak ortada bu başarılı dönemlere taban tabana zıt duran bir başka gerçek var ki Bülent Ünder teknik adamlığa başlayalı 20 sene olmasına karşın sadece 3 teknik direktörlük deneyimi yaşadı ve hepsi çok kısa sürdü. Yani birinci adamlıkta verimli olmayan ama yardımcı rollerde şova yönelen bir karakterle karşı karşıyayız.
Hagi’nin ayrılışı bambaşka bir konu ve 8 hafta kala şu takımı emanet edebileceğiniz nadir adamlardan biridir Bülent Ünder, Cevat Güler örneğinde olduğu gibi. Galatasaraylılar nasıl Hagi’nin ayrılacağını biliyorlarsa Bülent Ünder ve Tugay Kerimoğlu’nun da gelecek sene takımın başında olmayacağını net olarak biliyor. Burada önemli olan kulübün içinde bulunduğunda hep başarılı bir grafik çizen Bülent Ünder’i gelecek sezon da teknik kadroda tutabilmek, tabii ki yardımcı antrenör olarak.
Bu isimlerin hepsi önemli hocalar ama bu yazının konusu Bülent Ünder’in gelişi ve Jupp Heynckes. Aslında Jupp Heynckes gibi Real Madrid’i çalıştırmış, Şampiyonlar Ligi Kupası kazanmış bir teknik direktörle Bülent Ünder’i aynı satırlarda görmek ilk etapta inandırıcı gelmeyebilir ancak 2 teknik adamın bazı benzer yönleri yok değil. Jupp Heynckes de 2 sezon önce aynı Bülent Ünder örneğinde olduğu gibi 8 hafta kala emanetçi olarak Bayern Münih’in başına geçmişti. Sezon sonunda ayrılıp Bayer Leverkusen’e giden Heynckes böylece 2 sezon sonra tekrar Bayern’e dönmüş oldu. Bu Heynckes’in Bayern Münih’te 3.dönemi olacak (1987-1991, 2009).
Keza aynı şekilde Bülent Ünder’in de Galatasaray’da teknik anlamda 3. defa görev alışı olacak bu. 1996-2000 yılları arasında Fatih Terim’in yardımcılığını yapan Bülent Hoca, Eric Gerets döneminde ise rakip takımları analiz eden kilit bir pozisyonda görev yaptı. Aslında iki dönemde de kendi adına oldukça başarılı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak ortada bu başarılı dönemlere taban tabana zıt duran bir başka gerçek var ki Bülent Ünder teknik adamlığa başlayalı 20 sene olmasına karşın sadece 3 teknik direktörlük deneyimi yaşadı ve hepsi çok kısa sürdü. Yani birinci adamlıkta verimli olmayan ama yardımcı rollerde şova yönelen bir karakterle karşı karşıyayız.
Hagi’nin ayrılışı bambaşka bir konu ve 8 hafta kala şu takımı emanet edebileceğiniz nadir adamlardan biridir Bülent Ünder, Cevat Güler örneğinde olduğu gibi. Galatasaraylılar nasıl Hagi’nin ayrılacağını biliyorlarsa Bülent Ünder ve Tugay Kerimoğlu’nun da gelecek sene takımın başında olmayacağını net olarak biliyor. Burada önemli olan kulübün içinde bulunduğunda hep başarılı bir grafik çizen Bülent Ünder’i gelecek sezon da teknik kadroda tutabilmek, tabii ki yardımcı antrenör olarak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder