8 Kasım 2009 Pazar

DİYARBAKIR 1-2 GALATASARAY - DOĞU ZAFERİ


Üst üste kazanılan 3 zaferden sonra taktiği bozmamak adına cezalı Mustafa Sarp’ın yerine Ayhan ile oyuna başladı Galatasaray. Ayhan’ın savunma ve savaşma yönü Mustafa Sarp ile asla mukayese edilemez. Aynı şekilde bu eksiğini kapatacak kadar iyi bir tekniğinden de söz edemeyiz. Dolayısıyla son haftalarda Ayhan’ın kulübede oturtulması ne kadar doğru bir kararsa bu akşam 11’de şans verilmesini de bir o kadar yanlış bir karar olarak görüyorum. Ayhan’ın yerinde oyuna başlayacak bir Elano takımı dikine daha rahat hücuma kaldırabilirdi. Elano’nun şimdiye kadar istenen performansı veremediği teziyle karşı çıkılabilir belki ama Elano ofansif orta saha mevkiinde oynadığında çabalamayan ve rakip defansın arasında kaybolan tipte bir oyuncu. Tam ortada oynadığında ise oradan atacağı ters toplar ve yapacağı belli bir miktar presle Galatasaray’ın çok rahat kaldırabileceği bir lüks konumunda. Maça dönecek olursak iyi başlamayan Galatasaray karşısında Diyarbakır gayet organize bir atakla golü buldu. Golde Hakan Balta’ya kademe yapmaya çalışan Ayhan’ın niyeti iyi belki ama rakibin yanında bu kadar yavaş kalması açıkçası hiç iyi değil.İlk yarım saatte çok iyi basan bir Diyarbakır takımı vardı. İlerdeki 3 oyuncuyu, Kewell, Arda ve Nonda, çok net bir biçimde kilitliyorlar, onların kreatif yönünden mahrum bıraktıkları Galatasaray karşısında da Şener Aşkaroğlu’nun kontra paslarında Tazameta ve golü atan Mendoza’yı kaçırmayı hedefliyorlardı. Bunu gol dışında pek beceremediler ama golü bularak hedeflerine ulaştılar.

İlk yarım saatten sonra ise ibre Galatasaray’a döndü. Yenen golün de etkisiyle oyuncular biraz daha inisiyatif almaya başladı. Özellikle Harry Kewell istekli ve özverili olduğunda Galatasaray’ın çehresi kesinlikle değişiyor. Günün kötü isimlerinden Ayhan’ın ortasında son haftaların parlayan ismi Sabri’nin ayakiçi vuruşu beraberliği getirdi. Sabri hemen hemen 6 senedir Galatasaray A Takımı’nda ve ben Sabri’nin ayağının içi olduğunu yeni öğreniyorum. İlk yarı tamamlanmadan gelen gol Galatasaray’ın 2.yarı beraberliği almış bir şekilde sadece galibiyete odaklanması adına çok önemliydi. 2.yarıya ise gerçekten umulduğu gibi daha diri girdi Galatasaray.Çok net pozisyonlar bulamasa da, ki Nonda orta saha gibi oynarken bu çok kolay değil, topu rakip sahada tutuyor ve böylece Diyarbakır’ın çıkmasını kesin olarak engelliyordu. Sahanın çok kötü olduğunu ve oyuncuların sık sık kaydığını da belitmeliyim. İşte bu kaymaların birinde Harry Kewell’ın kafa pasında topla buluşan kaptan Arda Galatasaray’a rahat nefes aldırdı. Arda sezon başında asistleriyle çok ön plandaydı, şimdi bunlara ara verdi. Attığı golden sonraki sevinci ne kadar hırslı olduğunu gösterdi belki ama bu hırsı son haftalarda formsuz olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Golden sonra da oyun aynı şekilde devam ederken bu akşam garip bir şekildeçok fazla agresif görünen Barış Özbek, büyük bir sorumsuzluk yaptı ve kırmız kart gördü. Barış’ın son karşılaşmalarda orta sahaya bir dinamizm getirdiği gerçeği var ama böyle sorumsuzluklar yaparsa takımda tutunması oldukça güç.Bu karttan sonra da oyunda Diyarbakır üstünlüğü olmadı. Rijkaard’ın Nonda’yı çıkarıp Linderoth’u sokması ise yoldan geçen adamın bile yapabileceği bir değişiklikti. Dutchman’in olaya daha farklı müdahale etmesini bekliyordum açıkçası.Son dakikada net bir pozisyon verilse de Galatasaray 3 puanı ummadığı bir şekilde zorlanarak hanesine yazdırdı. Fenerbahçe’nin bay geçerek 3 pan aldığı haftada bu oldukça önemliydi. İlk yarının kalan haftalarında Bursaspor harici ekstra zor maçı bulunmuyor Galatasaray’ın. Ve bu avantajını çok iyi kullanıp liderliği ele almalı Galatasaray, şampiyonluk yolunda avantaj sağlayabilmek için.

Hiç yorum yok: