27 Mart 2011 Pazar

MOURINHO KOORDİNELİ TAYFUR HAVUTÇU


Yıldırım Demirören’in Jose Mourinho ile Special One’dan akıl-fikir almak için buluşmuş olması başlı başına büyük bir hadisedir. Aslında Yıldırım Demirören’i tanımasak işi çok iyi bilen, son derece katılımcı, çevresindekilerin fikirlerine inanılmaz önem veren bir başkanla karşı karşıya olduğumuzu düşüneceğim ama neyse ki 2004’ten bu yana yaşananları çok iyi biliyorum. Yine de Mourinho ile görüşmek, kendisi başka takımın, ki o takım Real Madrid, Beşiktaş ile alakalı fikir almak, şaka yollu da olsa transfer teklifi yapmak, Beşiktaş için çok mühim, marka değerini yükselten gelişmeler.

Ancak ben bu resmin altında başka bir gerçek sezinliyorum. Mourinho da olsa gelecek sezon kulübün başında olmayacak bir teknik adamdan oyun mantalitesi ve transferler hususunda fikir almak Beşiktaş’ın gelecek sezon bu fikirlerden yararlanacak bir teknik adamla çalışacağının göstergesi. Yani ismi geçen Quique Sanchez Flores, Luiz Felipe Scolari veya bunların türevi yabancı bir hoca ile anlaşıldığında bu isimler kendi planları doğrultusunda hareket eder, tüm istediklerinin olmasını şart koşar ve Mourinho’ya ait olsa dahi o planların, fikirlerin üzerini çizerler.

Dolayısıyla Beşiktaş gelecek sene az da olsa Mourinho koordineli bir Tayfur Havutçu ile çalışmayı planlıyor diye düşünüyorum. Kulüplerimizin yabancı hocalarda genel olarak karşılaştığımız ciddi sorunları gördükten sonra bu uygulamaya gitmesi çok mantıklı olacaktır. Özellikle Bursaspor’un geçen sezon Ertuğrul Sağlam ile şampiyon olması, bu sezon ilk 4’te bulunan tüm takımların hocalarının yerli olması önemli şeylerin göstergesi. Galatasaray ve Beşiktaş’ın da zaman kaybetmeden kendilerini gelecek sezonda en çok güven duyacakları yerli teknik adamlara emanet etmeleri şart!!!

2 yorum:

Mourinho dedi ki...

Teknik adamın yerlisi yabancısı olmaz, iyisi kötüsü olur. Önemli olan yerli teknik direktör getirmek değil; iyi, takımın mantalitesine uygun teknik direktör getirmektir.

HHKahraman dedi ki...

Bu yorumun çok da geçerli olmadığını büyük liglerde başarılı olmuş, ŞAmpiyonlar Ligi'nde kupa kazanmış isimlerin Türkiye'de kovulmalarıyla net bir şekilde gördük.

Teknik adamlar artık iyi-kötü ile birlikte tercüman kullanan-kullanmayan olarak da ayrılıyor.