13 Şubat 2010 Cumartesi

GS İÇİN ÖLÜNÜR (MÜ)

Onur Öz

Galatasaray-Antalyaspor maçından sonra yorum yapamayacak kadar kötü durumdaydım, maalesef benden daha kötü durumda olanlar da varmış. Bursa-Mudanya'da 12 yaşında, daha ilköğretim öğrencisi olan genç bir arkadaşımız, takımı elendiği için üzüntüsünden geçirdiği beyin kanamasıyla rahmetli olmuş. Şimdi burada durup düşünülmesi gereken bir takım şeyler var, acaba futbolcularımız bu kardeşimiz kadar üzüldüler mi? Elbette üzülmüşlerdir, ancak değeri bizim takımımızın 6 da 1'i kadar olan Antalyaspor karşısında, hem de Ali Sami Yen'de elenmeye hakkımız var mı? Şundan emin olalım ki, Barcelona, Real, Manchester gibi takımlar karşısında elenmek dünyanın sonu değildir, hatta A.Madrid'de dahildir bu gruba Lille'de. Ancak sizin işe yaramaz diye kovmaktan beter ettiğiniz 3 futbolcunun kafadan 11 oynadığı Antalyaspor'a, çift eliminasyon sistemiyle oynanan bir turda, üstüne basarak söylüyorum hem de Ali Sami Yen'de elenmek dünyanın sonudur, nitekim Mudanyalı Onur Öz için gerçek anlamda son olmuştur.

Burada asıl dikkate alınması gereken nokta, artık ülkemizde arkadaşlarıyla koşup oynayacağı yaşta olan çocuklar dahi futbolu kulübü mağlup olduğunda bunu beyin kanaması geçirecek kadar kafaya takacak konuma gelmiştir. Futbolu hayatın en önemli olgularından(hatta en önemlisi) olarak gören ben bile bu olaydan sonra irkildim. Başta Galatasaraylı olmak üzere tüm futbolcuların da artık bu anlamda kendine gelmesi gerekiyor. Saymaya başlasanız 20 milyona ne kadar sürede gelebilirsiniz, bilemiyorum. Bu sayıdan daha fazla taraftarı olan bir kulübün futbolcuları da artık kaybettiklerinde üzülen insan sayısını hesaba katarak çıkmalı sahaya. Son bir söz de Ultraslan'a... Onur Öz kardeşimiz için de gerekenin yapılacağından, hayatını verecek kadar takımına bağlı bir Galatasaraylının adının Ali Sami Yen'de dillendirilerek ruhunun mesut edileceğinden, en azından biz kalanların bir nebze rahatlatılacağından şüphem yok...

5 yorum:

gökhan inler dedi ki...

kardeş bu konuda tek suçlu aşırı derecede galatasaray fanatiği olmayı seçmiş o şahıstır. maalesef insanımız futbolun endüstriyel yanı dışında sadace bir eğlence aracı olduğunu unutuyorlar.galatasaraylı futbolculara haksızlık yapıldığını düşünüyorum.çünkü artık ligimizde güç dengesi oldukça sağlanmış durumda, her takım her takımı yenebilecek güçte. sonuç olarak gs'nin antalyaya elenmesini gayet normal buluyorum. bu arada şu konuya da değinmeden edemeyeceğim: Çift eleminasyon sisteminin futbolu ne kadar güzelleştirdiği ve heyecanlandırdığı ortada iken neden 5 takımlı grup sisteminin getirildiğini anlamamaktayım.

bahadır dedi ki...

gökhana katılıyorum hakan bence garip bir yazı yazmışsın usta, çocuğun ölümünden sonra galatasaraya yüklenmişsin.

HHKahraman dedi ki...

@ gökhan inler
Daha 12 yaşında bir çocuğun bu tip ayrımları yapamaması çok da garipsenecek bir şey değil. Ayrıca yılda milyonlarca avro para almayı bilen oyuncuların olduğu, basının böylesine pohpohladığı bir sektörün 12 yaşındaki bir çocuğu bu denli ağına düşürebilmesi son derece normal bana kalırsa.
Benim zaten asıl itiraz ettiğim nokta farkın kapanması. Bir takım bu denli yatırım yapıyorsa o fark kapanamaz, kapanmamalı.

@ Bahadır
Aslında maçtan sonra bir şey yazacak durumda değildim, ama bu kardeşimizin ölümü beni çok üzdü, bu yazıyı ona bir borç bilerek yazdım...

gökhan inler dedi ki...

kardeş galatasarayın yaptığı yatırım günü kurtarmaktan öteye geçmez ki onu bile başaracak gibi görünmüyor.bence galatasaray geldikleri kulüplerde doğru düzgün oynayamayan adamları alarak büyük bir risk alıyor. kewell liverpool'da, keita lyon'da, dos santos tottenham + ipswich town'da, jo everton + manchester city'de doğru düzgün forma giyemiyordu. gs böyle futbolcuları alarak onları tekrar kazanmaya, onlardan verim almaya çalışıyor ki bence bu gs gibi bir kulübü deneme tahtasına çevirmekten ve risk almaktan başka bir şey değil.bunlardan şu ana kadar sadece kewelldan biraz sonuç alınmışa benziyor diğerleriyse sadece transfer edildiklerinde taraftarda yarattıkları heyecandan başka bir şey verebilmiş değiller gs'ye. asıl yatırım yürekli oyuncu transfer ederek yapılır ki anadolu kulüplerimizin çoğunda da bu var ve bundan dolayı fark kapanıyor ve ne mutlu ki ligimizdeki rekabet de her geçen gün artıyor, saygılar.

HHKahraman dedi ki...

Galatasaray'ın son transferleri günü kurtarmayı bırakalım, geleceği kurtarmak adına gerekirse günden vazgeçme transferleridir. Yoksa Jo ve Santos'un 6 aylığına bu ülkeye, bu lige alışma ihtimalinin ne kadar düşük olduğu çok açık zaten. Bu oyuncular bonservisleriyle alınması durumunda ileride fayda getirecek oyuncular konumunda yönetimin gözünde. Avrupa'da oynamayacak Jo'ya günü kurtaracak transfer diye bakamayız değil mi?