6 Şubat 2010 Cumartesi

KAYSERİSPOR 0-0 GALATASARAY


Bu kadar hareketli maçta gol olmaması gerçekten ilginç diyerek hızlı bi giriş yapalım olaya. Sakatlıklar olsun son maçlarda gösterdiği kötü performans olsun Galatasaray'ın bu maçta Kayseri gibi bir rakip karşısında üstelik de deplasmanda hayli zorlanacağını düşündürüyordu bana. Gerçi kadroyu görünce maçın dengede gideceğine dair bir his oluştu (Keita sağ olsun) ama yine de soğuk hava kötü zemin şartları Galatasaray gibi ön tarafında 4 teknik oyuncu oynatan takımların işine gelecek cinsten değildi. Kayseri'nin bu sezona damga vuran forveti Makukula'nın varlığının da bunlara eklenmesinin kuvvetle muhtemel olması, son zamanlarda yaşanan G.Saray-Kayseri yöneteileri arasındaki atışmalar maçı daha farklı boyutlara taşıyabilecek olaylardı.

Servet Çetin maç öncesi grip olmuş, geçmiş olsun diyelim. Servet son zamanlarda oldukça formsuzdu, zaten sezon başından beri hemen her maç oynadı biraz dinlenmesi bu anlamda iyi olur. Atletico maçlarında Aguero ve Forlan karşısında iyi bir Servet'e ihtiyaç olacak kesinlikle. Savunmada Neill ile birlikte oynayan Emre Güngör sahanın en iyisiydi. Makukula ile girdiği hiçbir hava topu mücadelesini kaybetmedi, müdahalelerinde çok başarılıydı. Yalnız Emre'de her maç sarı kart görme gibi bir alışkanlık var onu bir an evvel çözmek durumunda. Lucas Neill da oldukça diri gözüktü, hata yapmadı. Ancak Galatasaray'ın bek bölgesinde çok büyük problemleri var, Uğur Uçar bir türlü istenen performansa ulaşamadı, Caner ise hep söylediğim gibi buranın oyuncusu değil zaten. "Sabri ve Hakan Balta gelse de kurtulsak" dediğini duyar gibi oluyorum birçok taraftarın. Orta saha ise ayrı bir dert. Mustafa ve Mehmet Topal aynı anda oynadığı zaman işin garibi Mustafa kayboluyor, ortada topla daha fazla haşır neşir olan hep Mehmet. Hal böyle olunca bu bölgeden Galatasaray'ın olgun ataklar geliştirme ihtimali oldukça zayıflıyor. Bu 2 isim oynarken topu ileri taşıması gereken adam Elano. 2 ön libero olduğundan savunmayı düşünmeyerek tüm enerjisini hücum için kullanabilme lüksüne sahip Elano'nun maç boyu görünmemesi çok çok sıkıntı bir durum.

İleri uçta da işler iyi değil. Arda veya Dos Santos gibi forvetlere rakip defansların nefes aldırma ihtimali yok, özellikle bizim ligimiz tarzı sıkı savunma yapılırken. Zaten bulunan pozisyonlarda da bu 2 ismin sadece 1 kez(Arda) imzası var. Elano, Keita, Emre Çolak pozisyonlara giren isimler oldular. Ben hala en azından son 10 dakikada oyuna alınma ihtimali de olsa Cem Sultan'ın yedek kulübesinde oturması taraftarıyım. Bugün Kayseri 10 kişi kaldıktan sonra orada bulunacak pivot bir adam hem defansı rahatsız eder, hem de Arda, Keita gibi hareketli adamlara istediği alanların açılması için yardımcı olabilirdi.

Sonuç itibariyle bakıldığında Kayseri deplasmanında beraberlik belki utanç verici bir skor değil belki ancak forvetsiz oynadığınız bir karşılaşmada 10-12 gol pozisyonu bulma şansınız yok. Yakaladığınız 4 pozisyondan en az birini gol yapıp 3 puanı kurtarmak durumundasınız. Galatasaraylılar bunu yapamayınca 2 puan HEBA oldu diyebilirim. Bence asıl önemli maç Çarşamba günkü Antalya maçı, zira tek maçla 3 hedeften birine veda edilebilir ki bu şu anda seçimlere hazırlanan Başkan Polat için hiç de iyi olmaz. Son söz de Lig TV'ye. Yahu kardeşim 321 milyon dolar verdiniz ama maçı izleyenlere sanki maç Romanya'daymış havası vermek neden? Seyirci sesi neredeyse duyulmuyor, spiker maçı stüdyodan anlatır gibi anlatıyor. Bu kadar güzel bir statta dahi sınıfta kalan Lig TV, bir şekilde kendini düzeltmezse ligin kalitesi artsa da bu seyirciye yansımayacağından değişen hiç bir şey olmaz kanaatindeyim...

Hiç yorum yok: