13 Mayıs 2009 Çarşamba

TARİH YAZANLAR - 17 MAYIS


Büyük buluşma sonunda NTVSpor aracılığıyla gerçekleşti. 2000 yılında UEFA Kupasını kimisine göre tesadüfi ama ezici çoğunluğa göre söke söke kazanan futbolculardan Hakan Şükür, Ergün Penbe, Arif Erdem, Hakan Ünsal, Ümit Davala ve Okan Buruk, teknik direktör Fatih Terim, antrenörler Müfit Erkasap, Bülent Ünder ve Eser Özaltındere NTVSpor'da yayınlanan Tarih Yazanlar adlı programda buluştu. Programı gerçekten sunması en çok yakışacak olan kişi sundu. Bir Beşiktaş taraftarı olmasına rağmen finale giden yolda tüm maçları her Galatasaraylıdan daha Galatasaraylı gibi anlatan Ercan Taner ile ekip tamamlanmış gibiydi. Tabii bazı eksikler yok değildi. Kaptan Bülent Korkmaz ve Hasan Şaş görevleri icabı, Taffarel ve Popescu ise bilinmeyen sebeplerle katılamadı bu hoş programa. Futbolculuğu, asistleri, golleri, hareketleri kısaca 10 numaralığıyla adını ASY'ye kazıyan Gheorghe Hagi'de Romanya'dan telefonla bağlandı programa.

Programda doğal olarak o günlerden, yaşanan zorluklardan, rakiplerden ve her zaman bu kişiler tarafından finalin en önemli anahtarı olarak gösterilen arkadaşlıktan, sevgiden bahsedildi. Söz tabii ki ilk olarak Fatih Terim'e verildi. Yaptıkları çalışmaları ve öğrencileri arasındaki dayanışmayı öne çıkarmayı seçti Fatih Terim. Bu kupanın şimdiye kadar bir kez daha kazanılması gerektiğini ama olmadığına göre ne kadar zorlu bir işi başardıklarını anlattı. Yine antrenörler Bülent Ünder, Müfit ve Eser Hocalar da anılarını anlattılar. Özellikle "Dortmund'dan sonra iyiden iyiye inandım" diyen Bülent Hoca'nın sözleri ilginçti.

Daha sonra sıra futbolculara geldi. Kral Hakan Şükür oynadığı mevki itibariyle gol attığını, dolayısıyla şanslı olduğunu, verilen pasları ve arkadaşlarının emeğinin unutulmaması gerektiğini söyledi. Ercan Taner'in Leeds'teki golü anımsatması üzerine de "Senin anlatımınla daha güzel bir gol oldu. Benim için milli takımda attığım goller çok önemlidir. Ama Leeds'teki de inanılmaz önemliydi" dedi. Ergün Penbe her zamanki gibi az ve öz konuştu. 17 Mayıs'ın doğum günü olduğunu anlatan Ergün çifte mutluluktan bahsetti. Arif Erdem espritüel kişiliğiyle yine süperdi. O zamanlardaki komik anıları programa taşıyan penaltı alma ustası, programın neşe kaynağı oldu. Ümit Davala ve Okan Buruk da duygularını ve önemli buldukları anılarıyla programa neşe kattılar. Özellikle Davala'nın Milan maçındaki penaltı hikayesi önemliydi.

Programın sonunda kaptan olarak tabii ki Hakan Şükür'ü belirleyen Ercan Taner, kupayı Fatih Hoca'nın elinden verdirmeye çalıştı. Ama ne hikmetse Hakan Şükür kupayı Okan Buruk'un elinden alır gibi oldu. Belki de Türk Futbol tarihinin en önemli başarısını yaşayan topluluğun organizasyon olarak 9 yıl sonra ilk defa bir araya gelmesini NTV'nin bir başarısı mı yoksa televizyoncuların ve Galatasaray Kulüp yetkililerinin bir başarısızlığı olarak mı almalı gerçekten bilmiyorum. Kısa süre içinde Adnan Polat'tan da böyle bir açılım bekliyoruz.

Tekrar teşekkürler Fatihin ASLANLARI... Yolunuz açık olsun.....

Hiç yorum yok: