Ligler biter gibi oldu. Artık değerlendirme yazılarına başlayabiliriz. Tabii ilk olarak önce bitmiş olması itibariyle Bank Asya'ya uzanacağız. Neredeyse bütün sene ligi lider götürüp sonunda da şampiyonluk sevincini yaşayan Manisaspor ile veriyorum startı. Memeleketimin takımı olması dolayısıyla çok sıkı takip ediyorum Manisaspor'u. Şimdi FM Araştırmacılığı da eklenince daha da koyu Manisalı olduk. Sezon başında bırakın şampiyonluğu ilk 6 için bile şans tanımak zordu Levent Eriş'in talebelerine. Tamam kadro hiç fena değildi ama takımın kötü bir şekilde, taraftarla büyük problemler yaşayarak düşmüş olması, Vestel'in desteğini çekmesi gibi durumlar taraftarı oldukça düşündürüyordu. Genç bir kadroyla yola devam edecekti Manisaspor. 3-4 tecrübeli oyuncunun yanında hep dinamik oyuncular olacaktı.
Her şeye rağmen lige çok güzel bir giriş yaptı Manisaspor. İlk 10 hafta namağlup devam etti. Zaten bu sene ki başarının altında yatan en önemli özelliklerden biri alınan istikrarlı sonuçlardı. Puan kayıpları da namağlup serilerde arka arkaya geliyordu. Maç maç irdelemek gereksiz zira daha önceki Manisaspor yazımda bunları ayrıntılı bir şekilde yazmıştım.
Oyuncu ve teknik ekip olarak bakmakta fayda var bu sebeple.
Kalede Ufuk Ceylan Bank Asya 1. Ligi'nin zaten tartışmasız en iyisi. Hatta son zamanlarda Fatih Terim tarafından A Milli Takıma çağrılarak ne kadar gelecek vaat ettiğini de bir kez daha göstermiş oldu. Kendisinin Galatasaray'a gideceğine dair söylentiler var ama kalırsa Manisaspor'un en büyük güvencelerinden biri olacağı çok açık. Ufuk banko olduğu için diğer kalecilere pek iş düşmedi ama burada devre arasında Konyaspor'dan kiralanan yedek kaleci İlker'e değinmek lazım. Ufuk'un olmadığı tek maçta da kırmızı kart cezalısı olmayı başararak oynayamadı bu arkadaş.
Defans bölgesi de Manisaspor için çok sorun olmadı sezon içinde. Oldukça rotasyonlu bir şekilde Hüseyin Tok, Erman Güraçar, Tufan Esin, Omar Kalabane, Stephane Borbiconi, Tolga Doğantez, Ferhat Öztorun ve Güven Varol gibi iyi alternatifleri kullanma şansı vardı Levent Hoca'nın. Yine de şampiyon bir takım için 34 maçta yenilen 37 golün biraz fazla kaçtığını söyleyebiliriz. Bu isimler arasında özellikle Güven, Ferhat ve Kalabane takımın sigortaları olduğunu ispatladı.
Orta saha bölgesinde de çok koşan oyuncuların sütüne kurulu bir sistem vardı. Ön libero mevkiinde oynayan Yiğit İncedemir için defansif olarak çok çok iyi diyebiliriz. Tabi böyle bir oyuncunun ofansif olarak kötü olduğunu belirtmeliyim. Zaten 2 yönü de iyi oynasa Avrupa Ligleri'nde oynayabilirdi. Hemen her maçta oynayan ve uzaktan iyi şutları olan Almanya çıkışlı gurbetçi oyuncu Nizamettin Çalışkan da bu koşan orta saha elemanlarından biriydi. Yine defansta adını verdiğim Güven Varol da zaman zaman ortanın sağında oynadı ve başarılı oldu. Rotasyonu arada sırada zorlayan Fatih Egedik ve Ömer Közen gibi Turkcell Süper Lig patentli oyuncular da vardı kadroda. Ancak tabii ki orta sahanın en önemli ismi takımın genç kaptanı Sezer Öztürk'tü. Bu sezon 13 gollük bir katkı yaptı kaptan ve Levent Eriş'in hücum planlarının baş aktörüydü. Takımdan ayrılacağına kesin gözüyle bakılıyor Sezer'in. Ama büyük kulüplere gitmeyecekse Manisaspor'un onun için gayet uygun bir takım olduğunu söyleyebilirim.
Ve forvet. İleri uç hattı Cenk İşler, Rafael Marques, M.Hanifi Akagündüz, Adem Büyük ve Ergin Keleş'ten oluşan Manisaspor 34 maç sonunda bulduğu 64 golle ligin açık ara en golcü takımı. Rafael, Cenk Ve M.Hanifi'ye neredeyse eşit süre veren Levent Eriş bu oyunculardan fena bir verim de almadı. Genç Adem ve 2. yarı gelen Ergin de yedek oldular. Ancak yine de takımın en golcü oyuncusu orta sahaya yakın oynayan kaptan Sezer Öztürk oldu.
Baktığımız zaman iyi oyuncularının isimleri sürekli transfer dedikodularında geçen Manisaspor, eğer bu oyuncuları kaybederse kadrosunu çok iyi bir şekilde takviye etmek zorunda. Zaten takımda bulunan 3 yabancının yanına 5 tane daha alma hakkı var. Ve Manisaspor özellikle büyük takımlara gayet iyi fiyatlara futbolcu satabilen bir kulüp. Ligde sağlam durmak ve üst sıralara oynayan iddialı bir takım oluşturabilmek için yabancı transferinde yüksek bir isabet sağlamak şart. Zira yabancı katkısı olmaksızın Turkcell Super Lig'de kalmak çok zor. Eğer yerli transferi de hatır gönül ilişkileri bulunmadan, araştırılarak yapılırsa Ege Temsilcisini orta üstü sıralarda izleyebiliriz...
Her şeye rağmen lige çok güzel bir giriş yaptı Manisaspor. İlk 10 hafta namağlup devam etti. Zaten bu sene ki başarının altında yatan en önemli özelliklerden biri alınan istikrarlı sonuçlardı. Puan kayıpları da namağlup serilerde arka arkaya geliyordu. Maç maç irdelemek gereksiz zira daha önceki Manisaspor yazımda bunları ayrıntılı bir şekilde yazmıştım.
Oyuncu ve teknik ekip olarak bakmakta fayda var bu sebeple.
Kalede Ufuk Ceylan Bank Asya 1. Ligi'nin zaten tartışmasız en iyisi. Hatta son zamanlarda Fatih Terim tarafından A Milli Takıma çağrılarak ne kadar gelecek vaat ettiğini de bir kez daha göstermiş oldu. Kendisinin Galatasaray'a gideceğine dair söylentiler var ama kalırsa Manisaspor'un en büyük güvencelerinden biri olacağı çok açık. Ufuk banko olduğu için diğer kalecilere pek iş düşmedi ama burada devre arasında Konyaspor'dan kiralanan yedek kaleci İlker'e değinmek lazım. Ufuk'un olmadığı tek maçta da kırmızı kart cezalısı olmayı başararak oynayamadı bu arkadaş.
Defans bölgesi de Manisaspor için çok sorun olmadı sezon içinde. Oldukça rotasyonlu bir şekilde Hüseyin Tok, Erman Güraçar, Tufan Esin, Omar Kalabane, Stephane Borbiconi, Tolga Doğantez, Ferhat Öztorun ve Güven Varol gibi iyi alternatifleri kullanma şansı vardı Levent Hoca'nın. Yine de şampiyon bir takım için 34 maçta yenilen 37 golün biraz fazla kaçtığını söyleyebiliriz. Bu isimler arasında özellikle Güven, Ferhat ve Kalabane takımın sigortaları olduğunu ispatladı.
Orta saha bölgesinde de çok koşan oyuncuların sütüne kurulu bir sistem vardı. Ön libero mevkiinde oynayan Yiğit İncedemir için defansif olarak çok çok iyi diyebiliriz. Tabi böyle bir oyuncunun ofansif olarak kötü olduğunu belirtmeliyim. Zaten 2 yönü de iyi oynasa Avrupa Ligleri'nde oynayabilirdi. Hemen her maçta oynayan ve uzaktan iyi şutları olan Almanya çıkışlı gurbetçi oyuncu Nizamettin Çalışkan da bu koşan orta saha elemanlarından biriydi. Yine defansta adını verdiğim Güven Varol da zaman zaman ortanın sağında oynadı ve başarılı oldu. Rotasyonu arada sırada zorlayan Fatih Egedik ve Ömer Közen gibi Turkcell Süper Lig patentli oyuncular da vardı kadroda. Ancak tabii ki orta sahanın en önemli ismi takımın genç kaptanı Sezer Öztürk'tü. Bu sezon 13 gollük bir katkı yaptı kaptan ve Levent Eriş'in hücum planlarının baş aktörüydü. Takımdan ayrılacağına kesin gözüyle bakılıyor Sezer'in. Ama büyük kulüplere gitmeyecekse Manisaspor'un onun için gayet uygun bir takım olduğunu söyleyebilirim.
Ve forvet. İleri uç hattı Cenk İşler, Rafael Marques, M.Hanifi Akagündüz, Adem Büyük ve Ergin Keleş'ten oluşan Manisaspor 34 maç sonunda bulduğu 64 golle ligin açık ara en golcü takımı. Rafael, Cenk Ve M.Hanifi'ye neredeyse eşit süre veren Levent Eriş bu oyunculardan fena bir verim de almadı. Genç Adem ve 2. yarı gelen Ergin de yedek oldular. Ancak yine de takımın en golcü oyuncusu orta sahaya yakın oynayan kaptan Sezer Öztürk oldu.
Baktığımız zaman iyi oyuncularının isimleri sürekli transfer dedikodularında geçen Manisaspor, eğer bu oyuncuları kaybederse kadrosunu çok iyi bir şekilde takviye etmek zorunda. Zaten takımda bulunan 3 yabancının yanına 5 tane daha alma hakkı var. Ve Manisaspor özellikle büyük takımlara gayet iyi fiyatlara futbolcu satabilen bir kulüp. Ligde sağlam durmak ve üst sıralara oynayan iddialı bir takım oluşturabilmek için yabancı transferinde yüksek bir isabet sağlamak şart. Zira yabancı katkısı olmaksızın Turkcell Super Lig'de kalmak çok zor. Eğer yerli transferi de hatır gönül ilişkileri bulunmadan, araştırılarak yapılırsa Ege Temsilcisini orta üstü sıralarda izleyebiliriz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder