Bu yazımda memleketimin takımı Manisaspor’u ele alacağım. FM Araştırmacısı olarak da Manisaspor ile ilgilendiğim için detaylı bilgi vermeye çalışacağım. Şu anda Bank Asya 1.Lig’de lider olarak yoluna devam eden Manisaspor, adını futbolseverlere 2000’li yılların başında ZORLU grubunun sponsorluk vermesiyle duyurmaya başladı. O zamanlar 3.Lig’de orta sıralarda yer alan bir takım olan Manisaspor, o zaman ki adı 2.Lig A Kategorisi olan lige sene kaybetmeden yükseldi. Burada 3 yıl geçiren hatta bu süre zarfı içerisinde Mustafa Denizli’yi takımın başına getirip hayal kırıklığı yaşayan Manisaspor, ardından Turkcell Super Lig’e yükseldi. O zaman takımın başında bulunan Leven Eriş’i 7 hafta sonunda gönderen yönetim, göreve Ersun Yanal’ı getirdi. Ersun Yanal’la oldukça iyi bir çıkış yakalayan kulüp, ülkenin flaş takımı olarak liderliğe kadar yükseldi ama bu başarı fazla uzun sürmedi. Vestel’in sponsorluk desteğini çekmesi kulübü olumsuz etkiledi. Takımın düşüşünün uzun süre devam etmesiyle teknik direktör kıyımı başladı ve ligdeki 3.sezonunun sonunda Manisaspor küme düştü. Başkanlığını Kenan Yaralı’nın, teknik direktörlüğünü kulüpte 3.dönemini geçiren Levent Eriş’in yaptığı Manisaspor, maçlarını 14965 kişi kapasiteli 19 Mayıs Stadı’nda oynamaktadır.
Kulüp hakkındaki genel bilgilerden sonra bugün ve gelecek hakkında yoğunlaşabiliriz. İlk kez çıktığı Süper Lig’de 3 sene kalabilen Manisaspor, Bank Asya’da işe yıldız oyuncularını büyük kulüplere göndererek başladı. Bir önceki sezon Hakan Balta’yı Galatasaray’a, Holosko’yu Beşiktaş’a satan yönetim bu sezon başında da Burak Yılmaz’ı Fenerbahçe’ye, Selçuk İnan’ı Trabzon’a, Uğur İnceman’ı da Beşiktaş’a gayet uygun bonservis bedelleri + genç oyuncular karşılığında gönderdi. Kadroyu gençleştirme kararı alan yönetim, Mustafa Aşan, Adem Büyük, Güven Güneri, Ufukhan Bayraktar gibi büyük takımların alt yapılarında oynamış gençlerin yanında Hüseyin Tok, İlker Tugal, Fatih Baydemir gibi gelecek vaat eden oyunculara yöneldi. Takımda Sezer Öztürk, Ufuk Ceylan, Nizamettin Çalışkan, Ferhat Öztorun, Yiğit İsmail Gökoğlan ayarında genç oyuncular bulunması da bu rejenerasyon çalışmasını güçlendirecek bir şanstı.
Sezona gayet iyi bir giriş yapan Manisaspor, ilk 10 haftayı 22 puanla namağlup lider kapatmıştı. 11.haftada gelen farklı Erciyesspor mağlubiyeti bu genç kadronun düşüşe mi geçeceğine dair kuşku uyandırsa da Tarzanlar bir 9 hafta daha yenilmezlik serisine imza atıyor, liderliğini pekiştiriyordu. Ardından üst üste gelen farklı Karabük, Altay ve Samsun mağlubiyetleri son zamanlarda taraftarlarda yine büyük bir korkuya mahal veriyordu. Ancak Manisaspor, sezon başından beri liderlik için çekiştiği en büyük rakiplerinden Kasımpaşa’yı son maçta 3-2 devirerek kendine geldiğini gösteriyor, liderliğini devam ettiriyordu. Bu süre zarfında Manisaspor ve Kasımpaşa’nın üst üste aldığı mağlubiyetler ( Kasımpaşa bu hafta Giresun’a da yenilerek mağlubiyet serisini 5 maça çıkardı) zirvenin kızışmasına neden oldu. Artık şampiyonluk yarışında bu iki takımın yanında Karşıyaka, Diyarbakırspor, Altay da var. Bu yarış son düdüğe kadar sürecek gibi görünse de Manisaspor’un direk üst lige yükselecek 2 takımdan biri olacağını düşünüyorum.
Oyuncuların bu sene ki performansına gelecek olursak, defansif olarak ilk bakışta 24 haftada yenen 28 gol bize başarısız bir görüntü çizebilir. Ancak bu gollerin 10’unun sadece 2 maçta geldiğini göz önünde bulundurursak (Karabük 6, Erciyes 4), 22 maçta yenen 18 golün fena bir oran olmadığını da düşünebiliriz. 2 maçta gelen bu kadar gol de kadronun çok genç olduğunu, böyle dalgalanmaların olabileceğini gösteriyor. Defansta Kalabane takımın vazgeçilmezi. Defansif ve fiziksel özellikleri ile çok iyi bir oyuncu. Ama belki de Afrikalı olduğundandır, mental olarak çok güçlü değil, oyundan düşebiliyor, devamlılığı yüksek değil. Genelde yanında yer alan genç Hüseyin Tok da defansif alt yapısı olarak ümit veriyor ancak biraz hantal. Fiziğinin el verdiği ölçüde bu eksikliğini kapatırsa iyi bir stoper kazanacak futbolumuz. Sol bekin değişmezi olmayı başaran Ferhat ise Galatasaray’dan tanıdığımız bir oyuncu. Gerets döneminde önemli maçlarda bile şans bulan Ferhat, Hakan Balta transferi karşılığında Manisa’ya verildi ve burada tekrar formunu buldu. Ümit Milli Takım’a da çağrıldı. Gerek bindirmeleri, gerekse savunmasıyla oyunun iki yönünü de oynayabilen Ferhat, Manisaspor’un sol tarafını güvenceye almış durumda.
Orta sahaya baktığımızda sürekli forma şansı bulan Nizamettin Çalışkan, Güven Varol ve Yiğit İncedemir’i görüyoruz. Güven sezonun ilk yarısında sağ bekte oynadı. Burada çok da verimli bir futbol oynadığını söylemek zor. Tolga Doğantez transferiyle asli görevine(sağ açık) dönen Güven mücadeleci futboluyla hem orta sahaya dinamizm getrdi, hem de takımın beyni kaptan Sezer’in daha serbest oynamasını sağladı. Levent Eriş’in favori oyuncularından olan Yiğit İncedemir orta sahada defansif rol üstleniyor. İlk görevi rakibi durdurmak olan Yiğit hücuma çok fazla katılmamayı tercih ediyor. Yaşı artık çok genç olmasa da(24) ben Yiğit’in hala kendini geliştirebileceğini düşünenlerdenim. Almanya doğumlu gurbetçi bir futbolcu olan Nizamettin Çalışkan 2006 yılında geldiği Manisaspor’a artık iyice alışmış durumda. Orta sahanın her bölgesinde oynayabilen Nizamettin bu sezon sol kanada yakın oynuyor, hem savunmada hem de hücumda Manisaspor’a büyük katkı yapıyor. Son Kasımpaşa maçına attığı gol gayet güzeldi.
Forvet bölgesinde karşımıza 3 tecrübeli oyuncu çıkıyor: Cenk İşler, Muhammet Hanifi Akagündüz ve Rafael Marques. Genelde bu üçlü eşit olarak şans buluyor. Cenk İşler bu sezon şimdiye kadar 23 maçta attığı 11 golle takımın en golcü 2.ismi. Geçmişte Süper Lig’de çok gol atmış olan Cenk İşler eskisi kadar hırslı görünmese de, ilerlemiş yaşına rağmen Manisaspor’a çok katkı veriyor. Taraftarların Rafi diye hitap ettiği Rafael Marques de 2. yarıda kendini buldu. Kaydettiği 10 golün 5ini ikinci yarıda bulan Rafi bu formunu sürdürürse Manisaspor gol sıkıntısı çekmez. Bu arada aslında Türk statüsünde oynaması gereken Rafi, Türkiye’deki yavaş yürüyen bürokratik işlemlerin azizliğine uğradı. Rafael’in dosyası aylardır imzalanmayı bekliyor. Takıma bu sezon Avusturya’nın Ried takımından katılan M.Hanifi Akagündüz, ilk yarıdaki futbolunu 2.yarıya taşıyamadı. İlk yarıda 6 gol atan tecrübeli futbolcunun ikinci yarıdaki gol sayısı sadece 1. Ayrıca çok gol kaçırmsıyla da tanınan Hanifi’den taraftarlarca daha çok katkı beklendiğini söylemek hiç de yanlış olmaz.
Genel olarak şablon bu ancak 2 futbolcuya ayrı bir parantez açmadan olmaz. Milli takıma kadar yükselen Ufuk Ceylan ve takımın beyni Sezer Öztürk.
UFUK CEYLAN
SEZER ÖZTÜRK
Bu genç kadro yapısı ve yeni sezonda yapılacak diğer takviyelerle Manisaspor’un ilerleyen sezonlarda Süper Lig’de kalıcı bir takım olacağını kestirmek çok zor değil. Son 2 sezondur transferlerden kazanılan paraların akılcı harcanması durumunda yarışmacı bir takım oluşturma şansı bile var Kenan Yaralı ve yönetiminin.
Son not: Manisaspor’da Yiğit İsmail Gökoğlan, Murat Gürbüzerol, Fatih Baydemir ve Hakan Açıkalın gibi gençlerin patlama yapabilecek potansiyelleri olduğuna inanıyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder