8 Mart 2009 Pazar

OLYMPIQUE LYONNAIS

Manisaspor’dan sonra sıra Avrupa’nın devlerinden birine Olympique Lyon’a geldi. 1950 yılında kurulan Olympique Lyon, maçlarını 41.044 kapasiteli Stade de Gerland da oynamaktadır. Fransa’nın son yıllarda açık ara en başarılı takımı olan Lyon’un başkanlığını Jean-Michel Aulas, teknik direktörlüğünü ise Claude Puel yapmaktadır. Son 7 sezondur üst üste Fransa Şampiyonluğu unvanını kimseye kaptırmayan Lyon, ne ilginçtir ki bu şampiyonlukları 4 farklı teknik adamla kazandı. 2001-2002 sezonunda Jacques Santini ile tarihinin ilk şampiyonluğunu kazanan Lyon, Santini’nin Fransa Milli Takımı’nın başına geçmesinden sonra Paul Le Guen’i takımın başına getirdi. 3 sezon üst üste takımı şampiyon yaparak Lyon’a adeta çağ atlatan Le Guen, son şampiyonluğun kazanılmasının ertesi günü istifasını açıklayarak takımdan ayrıldı. Bu çok şaşırtıcı kararın ardından kulübün başına ünlü Fransız teknik adam, Fransa Milli Takımı ve Liverpool’un eski çalıştırıcısı Gerard Houllier getirildi. Gerard Houllier’in kulüpte bulunduğu 2 sene içerisinde de ligde fire vermeyen Lyon seriyi 6 yıla çıkardı. Houllier’den sonra ise göreve bir başka Fransız Alain Perrin getirildi. Bir dönem adı Galatasaray ile anılan Perrin ile de zorlanmasına rağmen şampiyonluğu kaptırmayan Lyon rekorunu geliştirmeye devam ediyor. Bu sene takımı daha önce de belirttiğim gibi Claude Puel çalıştırıyor ve Lyon ligde yine lider durumda ve en yakın rakibi PSG’nin 1 puan önünde.

Daha önce Lyon’da teknik adam olarak görevde bulunmuş tanıdık yüzler de yok değil. Fransa Milli Takımıyla 98 Dünya Kupası’nı kazanan Aime Jacquet 76-80, şimdiki Fransa teknik direktörü Raymond Domenech 88-93, eski Beşiktaş teknik direktörü Jean Tigana da 93-95 yılları arasında bu kulüpte görev aldılar. Ayrıca Olympique Lyon’un bu kadar çok teknik adam değiştirmesine rağmen sürekli şampiyon olma başarısının altında muhteşem transfer stratejileri yatıyor. Fransa Ligi’nde iyi buldukları bir oyuncuya 5-10 milyon avro vermekten çekinmeyen kulüp yönetimi, bu oyuncuları daha sonra çok daha pahalıya pazarlamanın yollarını çok iyi biliyor. Örneğin son 4 sene içerisinde Michael Essien’i 38, F.Malouda’yı 21 milyon avroya Chelsea’ye, M.Diarra’yı 26 milyon avroya Real Madrid’e, Tiago’yu 15 milyon avroya Juventus’a, gelecek vaat eden bir oyuncu olarak gösterilen Hatem Ben Arfa’yı 12 milyon avroya Marsilya’ya, Alou Diarra’yı 7,5 milyon avroya Bordeaux’a ve Eric Abidal’i 15 milyon avroya Barcelona’ya sattılar. Sadece bu 7 oyuncudan kasalarına 135 milyon avroluk bir girdi söz konusu. Bu transfer stratejilerini sürdürdükleri müddetçe Lyon’un başarısız olma ihtimali oldukça zayıf. Bu arada Lyon kulübü, ülkemizden Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin de üye olduğu Avrupa Kulüpler Birliği(ECA)’nin 17 kurucu üyesinden biri konumunda.

2001-2002 sezonundan beri şampiyonluğu kimseye kaptırmayan Lyon’un arşivinde 64, 67, 73 ve 2008 yıllarında kazanılmış 4 Fransa Kupası, 51,54 ve 89 yıllarında kazanılmış 3 de 2.Lig şampiyonluğu bulunuyor. Olympique Lyon’un son 5 sezondaki Avrupa macerasına da bir göz atmakta fayda var. 2004-2005 sezonunda Fenerbahçe’nin de bulunduğu gruptan 1.olarak çıktılar. O sezon çeyrek finalde Guus Hiddink’in PSV’sine penaltılarla yenilerek elendiler. 2005-2006 da ise yine çeyrek finale yükselme başarısını gösterdiler. Milan ile eşleşen Lyon, rakibine 0-0 ve 3-1lik skorlarla boyun eğdi. Bir sonraki sezon ise artık Lyon’un patlama sezonu olarak görünüyordu futbolseverler tarafından. Olası bir şampiyonluk çok da sürpriz değildi. Ama Lyon bu kez çok erken bir turda son 16 da Spalletti’nin Roma’sına elenmekten kurtulamıyordu. 07-08 sezonunda da son 16 da bu sefer Manchester United tarafından süpürüldüler. Bu sezonda yine artık aşina olduğumuz bir şekilde gruptan çıkan Lyon, son 16da Barcelona ile eşleşti ve ilk maçtan kendi evinde 1-1lik skorla ayrıldı. Barcelona karşısında Nou Camp’ta işleri çok kolay değil.

Kulüp hakkında verilen bu genel bilgilerden sonra biraz da kadro yapısına göz atmakta fayda var. Kadro kalitesi olarak çok üst düzey futbolculara sahip bir takım Lyon. Kalecileri Fransa’nın yeni neslin Steve Mandanda ile birlikte en iyisi olan Hugo Lloris. Milli Takım formasını da 1 kez giyen Lloris, bu yaz 8,5 milyon avro karşılığında Nice’den alındı. Bu sezon 31 maçta forma giydi ve kalesinde 25 gol gördü. Lyon gibi daha çok gol atmaya önem veren bir takım için bu sayı bence normalin çok altında. Defansta banko forma giyen oyuncular Brezilyalı Cris ve Fransız Boumsong. Brezilya formasını 22 kez terleten Cris 5 sezondur layıkıyla giydiği Lyon formasının hakkını bu sene de veriyor. Oynadığı 29 maçın tamamında sahada 90 dakika kalan Cris, ne kadar istikrarlı bir oyuncu olduğunu da bir kez daha göstermiş oldu. Cris’in yanında ise bir başka tecrübeli isim Jean Boumsong var. Daha önce Glasgow Rangers, Newcastle United ve Juventus gibi Avrupa’nın önde gelen kulüplerinde oynamış olan Boumsong, ülkesine döndükten sonra iyi futboluna kaldığı yerden devam ediyor. Takımın atak bir futbol tarzını benimsemesine karşın, defansta Cris ile olan uyumu, Lyon için bir sigorta.

Savunma konusuna değindikten sonra sıra şimdi de Lyon’un bana göre en önemli silahında. Böyle bir orta sahaya dünyanın her kulübü sahip olmak ister. Belki ayrıntılı olarak hepsine değinmeyeceğim ama isim isim bakarsak; Juninho, Ederson, Toulalan, Jean Makoun, Bodmer, Kim Kallström, Sidney Govou ve Miralem Pjanic. Hepsi de Avrupa’daki kulüplerin %90ında banko oynayacak isimler. Burada Lyon tarihine adını altın harflerle kazımış, Galatasaray için Hagi neyse belki de Lyon taraftarı için ondan da büyük olan bir futbolcu söz konusu: Juninho Pernambucano. 2000 yılında Brezilya’nın Vasco De Gama takımından alınan süperstar, aralıksız 9 senedir Lyon formasını başarıyla giyiyor. Takımın üst üste kazandığı 7 şampiyonluğun hepsinde pay sahibi olan Juninho takımın kaptanlık görevini de Gerard Houllier tarafından bu göreve getirilmesinden beridir üstlenmiş durumda. Ülkesi Brezilya’nın formasını da 44 kez giyip, 7 de gol atan Juninho, Brezilya’nın 2006 Dünya Kupası kadrosunda kendine yer buldu. Usta işi frikikleriyle tanınan oyuncu bu sezon Lyon için 25 maçta 8 gol kaydetti. İlerlemiş yaşına rağmen(34), tekniğinden hiçbir şey kaybetmeyen Juninho umarım ki daha uzun süre gözlerimizin pasını silmeye devam eder. Orta sahadaki bir diğer süper oyuncu da Jeremy Toulalan. Henüz 25 yaşında olan Toulalan, ak düşmüş saçlarıyla dikkat çekiyor. Ama daha dikkat çekici olan nokta tabii ki futbolu. 2006 yılında katıldığı Lyon’da banko foma şansı bulan ve aynı yıl Real Madrid’e satılan Diarra’nın yerini dolduran Toulalan, savunmaya dönük orta saha futboluyla, tabiri caizse Allah Allah hücum yapan Lyon’un olmazsa olmazı. Fransa Milli Takım’ınında değişilmezi olan Toulalan 22 kez giydiği bu formayla son Avrupa Şampiyonası’nda da yer aldı.

Forvet bölgesinde ise şu anda dünyanın en popüler genç oyuncularından biri, belki de birincisi oynuyor: Karim Benzema. Alt yapısından yetiştiği Lyon’da 2004 yılından itibaren yavaş yavaş forma şansı bulan Benzema, geçen sezon teknik direktör Perrin’in kendisine güvenmesiyle banko oynamaya başladı ve hocasına borcunu oynadığı 36 maçta 20 gol atıp, gol kralı olarak ödedi. Fuleli koşuları, adam eksiltmesi, kafa vuruşları üst düzeyde olan Karim Benzema hızlı ve teknik oluşunu yanı sıra iki ayağını da kullanabilme yetisine sahip. Bu sezonda oynadığı 31 resmi maçta attığı 19 golle takımının en golcüsü. Real Madrid’in transfer listesinde olduğu konuşulan futbolcu, Fransa teknik direktörü Domenech’in de prensi konumunda. 20 kez giydiği milli formayla 5 de golü mevcut.

Bir parantez de Lyon’un gelecek vaat eden futbolcularına açıp bu uzun ama keyifli yazıyı bitirelim. Lyon’da Clement Grenier, Yannis Tafer, Loic Abenzoar, Said Mehamha ve Miralem Pjanic gibi çok genç ve bir o kadar potansiyelli oyuncular var. Bu oyunculardan Miralem Pjanic, Lyon’a bu sezon Metz takımından 7,5 milyon avro karşılığında katıldı. Orta sahada daha çok forvete yakın bölgede oynayan Pjanic özellikle ara pasları ve iyi şutlarıyla tanınıyor. Karim Benzema ile oldukça iyi anlaşan oyuncu Bosna Milli Takım formasını 4 kere giydi. Fransız FM araştırmacılarının bu oyuncuya -10 potansiyel değeri verdiğini hatırlatarak, bu oyuncunun ismini aklınızın bir köşesine not etmenizi tavsiye ederim.

Lyon takımına geniş bir açıdan bakmaya çalıştım. Umarım bu uzun yazı, sizi sıkmamış, bir nebze de olsa bilgilendirici olabilmiştir.

Hiç yorum yok: