
Daha önce Lyon’da teknik adam olarak görevde bulunmuş tanıdık yüzler de yok değil. Fransa Milli Takımıyla 98 Dünya Kupası’nı kazanan Aime Jacquet 76-80, şimdiki Fransa teknik direktörü Raymond Domenech 88-93, eski Beşiktaş teknik direktörü Jean Tigana da 93-95 yılları arasında bu kulüpte görev aldılar. Ayrıca Olympique Lyon’un bu kadar çok teknik adam değiştirmesine rağmen sürekli şampiyon olma başarısının altında muhteşem transfer stratejileri yatıyor. Fransa Ligi’nde iyi buldukları bir oyuncuya 5-10 milyon avro vermekten çekinmeyen kulüp yönetimi, bu oyuncuları daha sonra çok daha pahalıya pazarlamanın yollarını çok iyi biliyor. Örneğin son 4 sene içerisinde Michael Essien’i 38, F.Malouda’yı 21 milyon avroya Chelsea’ye, M.Diarra’yı 26 milyon avroya Real Madrid’e, Tiago’yu 15 milyon avroya Juventus’a, gelecek vaat eden bir oyuncu olarak gösterilen Hatem Ben Arfa’yı 12 milyon avroya Marsilya’ya, Alou Diarra’yı 7,5 milyon avroya Bordeaux’a ve Eric Abidal’i 15 milyon avroya Barcelona’ya sattılar. Sadece bu 7 oyuncudan kasalarına 135 milyon avroluk bir girdi söz konusu. Bu transfer stratejilerini sürdürdükleri müddetçe Lyon’un başarısız olma ihtimali oldukça zayıf. Bu arada Lyon kulübü, ülkemizden Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin de üye olduğu Avrupa Kulüpler Birliği(ECA)’nin 17 kurucu üyesinden biri konumunda.
2001-2002 sezonundan beri şampiyonluğu kimseye kaptırmayan Lyon’un arşivinde 64, 67, 73 ve 2008 yıllarında kazanılmış 4 Fransa Kupası, 51,54 ve 89 yıllarında kazanılmış 3 de 2.Lig şampiyonluğu bulunuyor. Olympique Lyon’un son 5 sezondaki Avrupa macerasına da bir göz atmakta fayda var. 2004-2005 sezonunda Fenerbahçe’nin de bulunduğu gruptan 1.olarak çıktılar. O sezon çeyrek finalde Guus Hiddink’in PSV’sine penaltılarla yenilerek elendiler. 2005-2006 da ise yine çeyrek finale yükselme başarısını gösterdiler. Milan ile eşleşen Lyon, rakibine 0-0 ve 3-1lik skorlarla boyun eğdi. Bir sonraki sezon ise artık Lyon’un patlama sezonu olarak görünüyordu futbolseverler tarafından. Olası bir şampiyonluk çok da sürpriz değildi. Ama Lyon bu kez çok erken bir turda son 16 da Spalletti’nin Roma’sına elenmekten kurtulamıyordu. 07-08 sezonunda da son 16 da bu sefer Manchester United tarafından süpürüldüler. Bu sezonda yine artık aşina olduğumuz bir şekilde gruptan çıkan Lyon, son 16da Barcelona ile eşleşti ve ilk maçtan kendi evinde 1-1lik skorla ayrıldı. Barcelona karşısında Nou Camp’ta işleri çok kolay değil.
Kulüp hakkında verilen bu genel bilgilerden sonra biraz da kadro yapısına göz atmakta fayda var. Kadro kalitesi olarak çok üst düzey futbolculara sahip bir takım Lyon. Kalecileri Fransa’nın yeni neslin Steve Mandanda ile birlikte en iyisi olan Hugo Lloris. Milli Takım formasını da 1 kez giyen Lloris, bu yaz 8,5 milyon avro karşılığında Nice’den alındı. Bu sezon 31 maçta forma giydi ve kalesinde 25 gol gördü. Lyon gibi daha çok gol atmaya önem veren bir takım için bu sayı bence normalin çok altında. Defansta banko forma giyen oyuncular Brezilyalı Cris ve Fransız Boumsong. Brezilya formasını 22 kez terleten Cris 5 sezondur layıkıyla giydiği Lyon formasının hakkını bu sene de veriyor. Oynadığı 29 maçın tamamında sahada 90 dakika kalan Cris, ne kadar istikrarlı bir oyuncu olduğunu da bir kez daha göstermiş oldu. Cris’in yanında ise bir başka tecrübeli isim Jean Boumsong var. Daha önce Glasgow Rangers, Newcastle United ve Juventus gibi Avrupa’nın önde gelen kulüplerinde oynamış olan Boumsong, ülkesine döndükten sonra iyi futboluna kaldığı yerden devam ediyor. Takımın atak bir futbol tarzını benimsemesine karşın, defansta Cris ile olan uyumu, Lyon için bir sigorta.

Forvet bölgesinde ise şu anda dünyanın en popüler genç oyuncularından biri, belki de birincisi oynuyor: Karim Benzema. Alt yapısından yetiştiği Lyon’da 2004 yılından itibaren yavaş yavaş forma şansı bulan Benzema, geçen sezon teknik direktör Perrin’in kendisine güvenmesiyle banko oynamaya başladı ve hocasına borcunu oynadığı 36 maçta 20 gol atıp, gol kralı olarak ödedi. Fuleli koşuları, adam eksiltmesi, kafa vuruşları üst düzeyde olan Karim Benzema hızlı ve teknik oluşunu yanı sıra iki ayağını da kullanabilme yetisine sahip. Bu sezonda oynadığı 31 resmi maçta attığı 19 golle takımının en golcüsü. Real Madrid’in transfer listesinde olduğu konuşulan futbolcu, Fransa teknik direktörü Domenech’in de prensi konumunda. 20 kez giydiği milli formayla 5 de golü mevcut.
Bir parantez de Lyon’un gelecek vaat eden futbolcularına açıp bu uzun ama keyifli yazıyı bitirelim. Lyon’da Clement Grenier, Yannis Tafer, Loic Abenzoar, Said Mehamha ve Miralem Pjanic gibi çok genç ve bir o kadar potansiyelli oyuncular var. Bu oyunculardan Miralem Pjanic, Lyon’a bu sezon Metz takımından 7,5 milyon avro karşılığında katıldı. Orta sahada daha çok forvete yakın bölgede oynayan Pjanic özellikle ara pasları ve iyi şutlarıyla tanınıyor. Karim Benzema ile oldukça iyi anlaşan oyuncu Bosna Milli Takım formasını 4 kere giydi. Fransız FM araştırmacılarının bu oyuncuya -10 potansiyel değeri verdiğini hatırlatarak, bu oyuncunun ismini aklınızın bir köşesine not etmenizi tavsiye ederim.
Lyon takımına geniş bir açıdan bakmaya çalıştım. Umarım bu uzun yazı, sizi sıkmamış, bir nebze de olsa bilgilendirici olabilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder