Bu senenin rengi daha 5.haftadan belli oldu. Galatasaray ve Fenerbahçe kaçacak, diğerleri kovalayamayacak bile. 5 haftada 15 puan toplayan iki takımdan sonra gelen Eskişehirspor ile şimdiden 6 puanlık bir fark oldu bile. Geri kalan 16 takım kendi aralarında bir başka lig oynayacak gibi gözüküyor. Karşılaşmaya gelecek olursak Fenerbahçe için en zorlu 2-3 deplasmandan biriydi Bursa. Bunu da kayıpsız atlattı. Maçın başında aslında daha etkili olmaya çalışan taraf ev sahibi Bursa’ydı. Fakat bu baskını çok fazla şuurlu olduğunu söyleyemeyiz. Orta sahada Ergic ve Batalla gibi teknik kapasitesine güvenilebilecek oyuncular olmasına karşın, kanatlardan gelen ortalarla gol aramaya çalıştı Bursaspor. Solda Volkan, sağda ise Turgay ve Ali Tandoğan’ın çok da isabetli ortalayan isimler olmadığı bilinirken seçilen bu strateji dakikalar geçtikçe Fenerbahçe’nin bu baskıyı bir şekilde üzerinden atıp oyunu dengelemesini engelleyemedi. Gelen Bursa ataklarını ve yapılan isabetsiz ortaları gören Fenerbahçe cesaretlenerek rakibinin üzerine gitmeyi düşünebildi. Oyun orta sahada kilitlenirken yalancı da olsa baskı yiyen Fenerbahçeliler sinirlenerek sırayla kart görmeye başladılar. Kart sayısının fazlalığı Fenerbahçeli taraftarları kızdırdı belki ama dikkatli bakıldığında hemen her kartın haklı olduğunu göreceğiz. Maç iyice denge halindeyken, golcü kimliğiyle tanınan Bulgar milli kaleci Ivankov büyük maçlarda yaptığı hatalar zincirine yeni bir halka ekledi. Kullandığı aut atışı kısa düştü, gelişen Fenerbahçe atağında Alex çok akıllı bir vuruşla topu ağlara gönderdi.
Gelen bu golle 2.yarının çok daha zevkli geçeceğini tahmin ediyordum. Zira Bursaspor artık iyiden iyiye gol arayacak, Fenerbahçe ise Kazım ve Güiza gibi hızlı isimlerle çabuk hücumlar arayacaktı. NE hikmetse Ertuğrul hoca topu kanatlara yayıp orta ile gol arama taktiğinden vazgeçmedi hem de tüm maç boyunca. Oyuncular değişti, atakların yönü değişti ama taktik değişmedi. Hatta forvet Sercan bile topu alıp kanada taşıyıp gitmeye çalıştı. Oysa Lugano ve Bilica’dan oluşan nispeten ağır Fener defansının arkasına Sercan, Volkan gibi hızlı oyuncuların kaçması Bursa adına çok net gol pozisyonları oluşturabilirdi. Bunları bulamayan Bursa kalesinde net pozisyonlar gördü. Bunları da Güiza ve Kazım değerlendiremedi. Bu arada Daum’un Semih ile olan ilişkisini anlamak mümkün değil. Golcü oyuncu artık iyiden iyiye pas tutmaya başladı. Oynamayacaksa ayrılsın gitsin.
Fenerbahçe çok zorlu bir maçtan 3 puanla ayrılmayı başararak Galatasaray’la savaşabileceği kadar savaşacağını açıkça gösterdi. 10.haftada birbirleriyle oynayacakları müsabakaya kadar puan kaybedip kaybetmeyeceklerini oldukça merak ediyorum.
Gelen bu golle 2.yarının çok daha zevkli geçeceğini tahmin ediyordum. Zira Bursaspor artık iyiden iyiye gol arayacak, Fenerbahçe ise Kazım ve Güiza gibi hızlı isimlerle çabuk hücumlar arayacaktı. NE hikmetse Ertuğrul hoca topu kanatlara yayıp orta ile gol arama taktiğinden vazgeçmedi hem de tüm maç boyunca. Oyuncular değişti, atakların yönü değişti ama taktik değişmedi. Hatta forvet Sercan bile topu alıp kanada taşıyıp gitmeye çalıştı. Oysa Lugano ve Bilica’dan oluşan nispeten ağır Fener defansının arkasına Sercan, Volkan gibi hızlı oyuncuların kaçması Bursa adına çok net gol pozisyonları oluşturabilirdi. Bunları bulamayan Bursa kalesinde net pozisyonlar gördü. Bunları da Güiza ve Kazım değerlendiremedi. Bu arada Daum’un Semih ile olan ilişkisini anlamak mümkün değil. Golcü oyuncu artık iyiden iyiye pas tutmaya başladı. Oynamayacaksa ayrılsın gitsin.
Fenerbahçe çok zorlu bir maçtan 3 puanla ayrılmayı başararak Galatasaray’la savaşabileceği kadar savaşacağını açıkça gösterdi. 10.haftada birbirleriyle oynayacakları müsabakaya kadar puan kaybedip kaybetmeyeceklerini oldukça merak ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder