10 Eylül 2009 Perşembe

GÜLE GÜLE BOSNA


Kaybedilen o kadar puandan sonra 4te4 de yapamayarak bana kalırsa Dünya Kupası şansımızı yitirdik. Bundan sonra o tren tekrar yakalanmaz. Maça geçmeden önce milli marşlar okunacağı sırada Türkiye anonsu yapılırken Bosnalı kardeşlerimizin alkış tutması gerçekten çok hoştu. O esnada hep ıslık sesi duymaya alışkın olan bu kulaklara iyi geldi. Maça başlarken 2 kadro seçimi yapabilirdik. Ya Semihli Sercanlı bir kadro ya da sadece Semih’i forvet olarak oynatan, orta sahayı kalabalık tutan bir kadro. Fatih Terim ikincisini seçmiş. Fena da başlamadık oyuna. Yaptığımız 2.atakta golü bulduk. Golden sonra hedefimiz oyunu sertleştirip sıkıştırıp rölantiye almaya döndü. Çok büyük bir hata oldu bu bizim gibi dikine oyun stilini benimseyen bir takım için. Çok faul olmaya başladığı için hakem de olaylara müdahil oldu. Hakeme itirazdan kart gören oğlunun peşinden giden Fatih Terim tribüne gönderildi. Bu maçın kazanılamamasında en büyük sorumlu Fatih Terim’dir. Oyuncu değişikliklerinde herhangi bir hata yoktu. Kadro seçiminde de herhangi bir terslik yok. Ancak sen en önemli maçında oyuncularını sahada yalnız bırakıyorsan söylenecek hiçbir de şey yok. Yazıklar olsun. Bu dakikalardan sonra sürekli bastıran Bosna’nın atakları bir şekilde geçiyordu ki Salihovic’in harika golü geldi. Bu top çok zor bir toptu ve sadece Mondragon gibi bir kaleci kurtarabilirdi. Yazık ki bizde de Mondi yok.
2.yarıya 2 değişiklikle başladık. Hedef netti. Girenler genç ve hızlı adamlardı. Sercan ve İsmail Köybaşı. Aslında hızlı da girdik 2.yarıya ama yaptığımız 2-3 atakta golü bulamadık. Daha sonraları fiziksel olarak güçten düştük ve fiziği ile buralara gelen Bosna bastırmaya başladı. Arada sırada bizim de cılız ataklarımız geliyordu ama bir sonuç alamadık. 75’ten sonra ise tamamen biz aldık kontrolü. Zihinsel olarak Bosna geriye yaslandı zira. Arda, Semih, Sercan, G.Gönül yararlanamadı bu pozisyonlardan.
Sonuç olarak kesin kazanmamız gereken maçta 3 puanı alamadık. Bir an önce Terimle devam mı tamam mı kararının verilmesi(bence Terimli) ve 2012 için çalışmaların başlaması gerekiyor. Aksi halde turnuvalarda büyük işler başaran ama bu turnuvalara katılmakta zorlanan bizler bir çok turnuvayı daha TV’den izleyeceğiz.

Hiç yorum yok: