23 Mayıs 2010 Pazar

HELAL OLSUN MOURINHO


Boynuz kulağı geçer diye bir söz vardır Türkçe'de, Van Gaal'in yanında çıraklık periyodunu tamamlayan Mourinho da bu sözü doğrularcasına kupayı Louis Van Gaal'in Bayern'inin elinden aldı. Porto'daki mucizevi şampiyonluğun ardından Inter'de de sadece 2.sezonunda bu başarıyı tekrarlamış oldu böylece. Inter gibi özellikle Avrupa'da başarısızlıktan başı dönmüş bir takımı bu konuma getirebilmek oldukça büyük bir başarı. Çevremle her zaman tartıştığım ve gerekirse tartışmaya devam edeceği İbrahimovic'in bir ayak bağı olduğu savım da böylece daha bir güçlenmiş oldu. artık Inter'de de misyonunu tamamladın Mourinho, Real Madrid yolları taştan senin için. Gel de son yıllarda başarısızlıktan başı dönen bir başka takımı daha kurtar, biz de sevinelim Real'i sevenler olarak. Onun dışında finalde Mourinho adına dikkatimi çeken bir başka nokta da maç içinde Robben ile sarılmalarıydı. Eğer Mourinho'nun oyuncusu veya eşi değilseniz onunla bu kadar samimi olma şansınız yok. Adam oyuncularıyla harika geçiniyor ama iş dışarıya gelince artistin teki. Başarının anahtarı da oyuncularıyla arasının iyi olması ve onlara verdiği aşırı güven olsa gerek.

Van Gaal cephesinde ise bu kez hızlı ve fiziksiz forvet kumarının tutmamasının getirdiği hayal kırıklığı var şu anda eminim. Müller biraz da ağır bir ifadeyle maçın içine etti. Gerçi bu sene formsuz oldukları için Gomez - Klose ikilisinin oynatılmasını da çok savunamayacağım ama Van Gaal bu ikisinden birini güçlü fiziği olan Inter savunmasının üzerine salsaydı durum bundan çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Benim adıma gecenin en önemli olayı bir Türk'ün Şampiyonlar Ligi Finali'nde ilk 11'de forma giymiş olmasıydı. Maicon karşısında sol kanatta çok bir varlık gösteremese de helal olsun Hamit Altıntop!!! Bayern'i yıkan bir diğer olay da Van Gaal'in göze hoş gelen futboluna uygun oldukları, ayağa rahat pas yapabilmeleri sayesinde defansın göbeğinde şans bulan Demichelis ve Van Buyten gibi isimlerin oldukça yavaş olmalarıydı. Milito, Pandev ve Eto'o gibi güçlü ve hızlı isimler karşısında oldukça zorlandılar. nitekim 2 golde de bu yavaşlıktan kaynaklanan çaresizliği gördük.

Diego Milito da attığı 2 golle maça damgasını vurdu ve maçın adamı seçildi. Inter'de ilk sezonu olmasına karşın oldukça yararlı bir yıl geçirdi. Açıkça söylemek gerekirse benim beklediğimden çok daha fazlasını verdi Inter'e. Bu başarı Moratti'yi baya bi götürür. Mourinho ayrılırsa yerine yine iyi birini bulup, bir hayli harcama da yapar. Buradan Abramovich'e de selam olsun. Hem Mourinho'yu gönderdiği için dövünsün hem de kulüp alıp Devler Ligi için yıllarını veren Moratti'yi görüp biraz daha sabretmesi gerektiğini öğrensin. Son olarak öyle yada böyle şaka maka büyük adamsın Mourinho...

Hiç yorum yok: