27 Aralık 2010 Pazartesi

SPORDA ŞİDDET YASASI



Türk Futbolu’nda son yıllarda artan şiddet olaylarını engellemeye ve sporda kalitenin artırılmasına yönelik olarak TBMM bünyesinde “Spor Kulüplerinin Sorunları ile Sporda Şiddet Sorununun Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu” çalışmalarına devam ediyor. Son olarak Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonpor taraftar gruplarının temsilcilerini dinleyen komisyonun kurulduktan şimdiye kadar olan çalışmaların, dinlenen isimlerin tespitlerinin ve bu çalışmadan alınabilecek sonuçların değerlendirmesini yapmakta fayda var.

İçinde bulunduğumuz Aralık ayının başından bu yana çalışmalarını sürdüren komisyon ilk olarak 7 Aralık’ta TFF Başkanı Mahmut Özgener ve TBF Başkanı Turgay Demirel’in bulunduğu heyeti konuk etti. Bu tarihten günümüze değin Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık, Prof. Seydi Karakuş, Kulüpler Birliği Heyeti, muhtelif Federasyon Başkanları, yorumcular Hasan Şaş, Rıdvan Dilmen ve Sergen Yalçın, UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ve son olarak da yazımın başında değindiğim üzere büyük kulüplerin taraftar grubu temsilcileri dinlendi.

Bu komisyonun kurulma amacı tek olmasa da en öncelik verilen amaç sporda şiddet sorununun çözülmesi. Katılımcılar, genel olarak, Spor’da Şiddet Yasası’nın gerekliliği, Adalet Bakanlığı’nın bu konudaki rolü, medyanın şiddete etkisi, kulüpler yasası, altyapı eksikliği, holiganizm, artan imkânlar ve mali koşullar, stat sorunları ve taraftarlar gibi konulara değinerek sorunlara kendilerince çözüm üretmeye çalıştılar.

İlk olarak, TBMM’nin bu işe el atması, çeşitli kesimlerden temsilcileri dinlemesi çok önemli olduğu kadar durumun vahametini ortaya koyan bir gerçek. Ülkemizde sporda meydana gelen şiddet vakaları o kadar artmış durumda ki, soruna kökten çözüm bulabilmek adına TBMM bu duruma el koydu. Üzerinde yıllarca fikir teatisi yapılan ancak hiçbir çözüm üretemediğimiz bu hususlara TBMM’nin yani devletin el atmasıyla olumlu gelişmeler yaşanacak mı, göreceğiz.

Özellikle UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ve TFF Başkanı Mahmut Özgener’in söylemleri üzerine gidilmeli. Ülkede 40 milyon kadar insanın yakinen takip ettiği futbol müsabakalarının oynandığı statların durumuna dikkat çeken Şenes Erzik, “Statların durumu düzeltilmeli böylece kişilerin daha nezih ortamlarda bulunmaları sağlanarak suça yönelmesi azaltılmalı” diyerek doğru bir noktaya parmak bastı. Yine, kanuna göre, ceza verilmemesinden yakınan, ceza verilen koşullarda ise cezaların hiç caydırıcı olmadığını söyleyen Mahmut Özgener de en az Şenes Erzik kadar haklı.

Gelgelelim, bu sorunun kilitlendiği asıl nokta ise taraftarlar. 23 Aralık tarihinde dinlenen taraftar temsilcileri, Taraftarlar Birliği kurulmasını önerdi. Bu, sorunun giderilmesinde önemli bir nokta oluşturabilir. Ancak, taraftar gruplarının Meclis’e göndermelerini dikkate alarak o grupların en akil adamlarından olduğunu düşündüğüm bu şahıslardan ikisi, Trabzonspor ve Beşiktaş temsilcileri, çözüm üretmek yerine verilen cezaların çok yüksek olduğunu, taraftarların bunları nasıl ödeyeceklerini sordu ve maçlara giden genç toplulukların şımarma ihtiyacı olduğunu ve bunu statta giderdikleri gibi asla ipe sapa gelmeyecek konuşmalar yaptı.

Aslında sadece bu konuşma bile taraftarların doğru yola gelmesinin ne kadar zor olduğunu ortaya koyuyor. Kesin olan, sporda şiddet konusunda alınacak çok yol var ve çok uzun zaman önce olması gerekmesine rağmen son dönemde bu işe el atan Meclis, gerekirse otoritesini de kullanarak, bu konuya bir çözüm üretmek durumundadır. Aksi halde son Beşiktaş-Bursaspor maçından da örnekle ülkemizde başta futbol olmak üzere sporun gidişatı çok büyük tehlike altında.

Hiç yorum yok: