Ülke puanı olarak 2010 yılının özellikle de 2010-2011 sezonunun Türkiye açısından güzel geçtiğini söyleyebilmek imkânsız. Bursaspor, Fenerbahçe, Trabzonspor, Galatasaray ve Beşiktaş ile çıktığımız Avrupa Kupaları yolculuğunda Şubat ayını sadece Beşiktaş’ın görebilmesi başlı başına bir kâbusken diğer 4 takımımızdan Fenerbahçe, Trabzonspor ve Bursaspor’un daha ilk mücadele ettikleri aşamada, Galatasaray’ın ise yine benzer bir şekilde ikinci aşamada elenmesi Türkiye’yi üst sıraları hedeflemekten ziyade sırasını kurtarmaya çalışan bir ülke konumuna getirdi.
2009-2010 sezonu bittiğinde ülke olarak 11.konumdaydık ve üstümüzdeki takımlarla puan farkımız fazla olmadığından iyi geçirilecek bir sezon bizi 7.sıraya kadar tırmandırabilirdi. Galatasaray’ın son 3 yılda sürekli olarak Şubat ayını görmesi, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final turuna kadar yükselmesi iyi olabilecek 1-2 sezonla birleşirse Avrupa Kupaları’na 6 takımla katılan bir ülke olabilirdik. Ancak yukarıda değindiğim üzere bu sezonki topluca kötü performansımız dolayısıyla hali hazırda bulunduğumuz 10.sırayı hemen arkamızdaki Yunanistan’a karşı korumak durumundayız. Geçen sezondan 1 sıra yükselmemizin nedeni ise önümüzde bulunan Romanya’nın bu sezon silinen 2005-2006 yılı puanının çok yüksek olması. Normal şartlarda silinen puanlarla Hollanda’nın da önüne geçmiş ve sezona 9.sırada başlamıştık lakin bu sezon şu ana kadar topladığımız 4.600 puan, Hollanda’nın 8.166 puanı karşısında ezildiğinden 9.luğu portakallara kaptırdık. Bu saatten sonra 4 takımımızın tel tel döküldüğü bu sezon için 10.sırayı koruyabilmek başarı sayılacaktır. Tabii ki kalan tek temsilcimiz Beşiktaş’ın alacağı her puan bizim için altın değerinde. Bu sezonun sonundaki sıralama 2012-2013 sezonunu etkileyecek. 2012-2013’te de bu sezonun kalan bölümünde çok büyük bir sürpriz olmazsa Şampiyonlar Ligi’nde 2, UEFA Avrupa Ligi’nde 3 takımla temsil edileceğiz.
Ülke bazında durum bu şekildeyken kulüpler bazında da takımlarımızın kötü performansı onları sıralama olarak aşağı çekiyor, bir başka deyişle takımlarımızın kuralarda seri başı olmaları zorlaşıyor. Son 5 yıl performansına göre oluşturulan sıralamada Türkiye’den en üstte Fenerbahçe yer alıyor, puanı 50.510. Maalesef bu sezon aldığı 2.420 puan 4 yıl boyunca Fenerbahçe’nin hanesinde kalacak. Şu anda 36.durumda bulunan Fenerbahçe’nin yükselebilmek hatta buralarda kalabilmek için bu sezonki düşük puanını önümüzdeki 1-2 yıl içinde telafi etmesi şart. Galatasaray’ın durumu da Fenerbahçe’den çok farklı değil. 42.sırada bulunan Galatasaray da bu sene 2.420 puan toplayabildi. Beşiktaş şu anda 37.010 puanla 55.sırada ancak elenmediği için hala yükselebilme şansı var. UEFA Avrupa Ligi’nde ulaşılabilecek bir çeyrek final Beşiktaş’ı Galatasaray ile hemen hemen aynı puana getirebilir. Diğer temsilcilerimiz Trabzonspor ve Bursaspor ise hem geçmiş yıllardaki puanlarının kötü olması hem de bu sezon önemli başarı elde edememelerinden ötürü UEFA Avrupa Ligi Play-Off’larında dahi seri başı olabilecek konumda değiller. Açıkçası bu durum şu anda ligimizde ilk 2 sırada bulunan ve Avrupa Kupaları’na en yakın olan bu 2 takımımız açısından hiç de iç açıcı değil.
Sonuç olarak, takımlarımız bu sezon kendileri ve ülkemiz açısından oldukça sönük bir Avrupa Kupası performansı sergiledi. Uzun bir zaman sonra Avrupa’ya açılan Bursaspor belki hoş görülebilir lakin yıllardır bu alanlarda yer alan, tecrübeli Galatasaray ve Fenerbahçe’nin kendilerinden oldukça düşük bütçeli ve güçsüz takımlara elenmesi puan olarak bizi zora soktuğu gibi Avrupa arenasında başarılı olmak için ülke futbolunda bir takım şeylerin gözden geçirilmesi gerektiğini de net bir şekilde hatırlatmış oldu.
2009-2010 sezonu bittiğinde ülke olarak 11.konumdaydık ve üstümüzdeki takımlarla puan farkımız fazla olmadığından iyi geçirilecek bir sezon bizi 7.sıraya kadar tırmandırabilirdi. Galatasaray’ın son 3 yılda sürekli olarak Şubat ayını görmesi, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final turuna kadar yükselmesi iyi olabilecek 1-2 sezonla birleşirse Avrupa Kupaları’na 6 takımla katılan bir ülke olabilirdik. Ancak yukarıda değindiğim üzere bu sezonki topluca kötü performansımız dolayısıyla hali hazırda bulunduğumuz 10.sırayı hemen arkamızdaki Yunanistan’a karşı korumak durumundayız. Geçen sezondan 1 sıra yükselmemizin nedeni ise önümüzde bulunan Romanya’nın bu sezon silinen 2005-2006 yılı puanının çok yüksek olması. Normal şartlarda silinen puanlarla Hollanda’nın da önüne geçmiş ve sezona 9.sırada başlamıştık lakin bu sezon şu ana kadar topladığımız 4.600 puan, Hollanda’nın 8.166 puanı karşısında ezildiğinden 9.luğu portakallara kaptırdık. Bu saatten sonra 4 takımımızın tel tel döküldüğü bu sezon için 10.sırayı koruyabilmek başarı sayılacaktır. Tabii ki kalan tek temsilcimiz Beşiktaş’ın alacağı her puan bizim için altın değerinde. Bu sezonun sonundaki sıralama 2012-2013 sezonunu etkileyecek. 2012-2013’te de bu sezonun kalan bölümünde çok büyük bir sürpriz olmazsa Şampiyonlar Ligi’nde 2, UEFA Avrupa Ligi’nde 3 takımla temsil edileceğiz.
Ülke bazında durum bu şekildeyken kulüpler bazında da takımlarımızın kötü performansı onları sıralama olarak aşağı çekiyor, bir başka deyişle takımlarımızın kuralarda seri başı olmaları zorlaşıyor. Son 5 yıl performansına göre oluşturulan sıralamada Türkiye’den en üstte Fenerbahçe yer alıyor, puanı 50.510. Maalesef bu sezon aldığı 2.420 puan 4 yıl boyunca Fenerbahçe’nin hanesinde kalacak. Şu anda 36.durumda bulunan Fenerbahçe’nin yükselebilmek hatta buralarda kalabilmek için bu sezonki düşük puanını önümüzdeki 1-2 yıl içinde telafi etmesi şart. Galatasaray’ın durumu da Fenerbahçe’den çok farklı değil. 42.sırada bulunan Galatasaray da bu sene 2.420 puan toplayabildi. Beşiktaş şu anda 37.010 puanla 55.sırada ancak elenmediği için hala yükselebilme şansı var. UEFA Avrupa Ligi’nde ulaşılabilecek bir çeyrek final Beşiktaş’ı Galatasaray ile hemen hemen aynı puana getirebilir. Diğer temsilcilerimiz Trabzonspor ve Bursaspor ise hem geçmiş yıllardaki puanlarının kötü olması hem de bu sezon önemli başarı elde edememelerinden ötürü UEFA Avrupa Ligi Play-Off’larında dahi seri başı olabilecek konumda değiller. Açıkçası bu durum şu anda ligimizde ilk 2 sırada bulunan ve Avrupa Kupaları’na en yakın olan bu 2 takımımız açısından hiç de iç açıcı değil.
Sonuç olarak, takımlarımız bu sezon kendileri ve ülkemiz açısından oldukça sönük bir Avrupa Kupası performansı sergiledi. Uzun bir zaman sonra Avrupa’ya açılan Bursaspor belki hoş görülebilir lakin yıllardır bu alanlarda yer alan, tecrübeli Galatasaray ve Fenerbahçe’nin kendilerinden oldukça düşük bütçeli ve güçsüz takımlara elenmesi puan olarak bizi zora soktuğu gibi Avrupa arenasında başarılı olmak için ülke futbolunda bir takım şeylerin gözden geçirilmesi gerektiğini de net bir şekilde hatırlatmış oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder