15 Haziran 2010 Salı

BREZİLYA 2-1 K. KORE


Brezilya değil ama Ömer Üründül çok hızlı girdi karşılaşmaya. 7.dakikada genelde oyun Kore sahasında oynanmışken "Brezilya üstün değil" ve "Kore cesur başladı" diye 2 cümle kurdu kollektif futbolun yılmaz temsilcisi. Söylediklerinin gerçekle uzaktan yakından alakası olmadığı gibi sadece bu akşama mahsus olmak üzere özellikle ilk yarıda her yaptığı yorumdan sonra sırıtması beni delirtti. Bu akşam içmiş gibiydi Üründül, evet evet biraz demlenmiş gibiydi. Bir diğer sıkıntı da spikerler. Arkadaş dünyanın en büyük spor organizasyonlarından birini yayınlıyorsunuz, maç öncesi biraz ilgilenin yapacağınız işle. Turnuva başından beri oyuncu isimlerini yanlış telaffuz etmelerine dayanamıyorum artık. Tamam, TRT'de Dünya Kupası bir başka oluyor ama, Montolino, Yakuinto, Aguera değil o futbolcuların isimleri. Gerçi İtalya - Paraguay maçında Levent Özçelik İtalyanca bilmeyenlerin doğru telaffuz etme ihtimalinin oldukça düşük olduğu Criscito (Krişito) ismini doğru talaffuz etti ancak Montolino diyerek bir çuval inciri de berbat etti. Şu an için belki vuvuzeladan büyük sıkıntı oluşturan şeyler bunlar.

Brezilya maçına gelirsek, karşılaşmaya temposuz başladı sambacılar. Herkesin merak ettiği K.Kore'nin üzerine paldır küldür gitmeyi tercih etmediler, rakibi ölçtü tarttı tüm ilk yarı boyunca. Bunda Kaka'nın formsuz oluşunun da payı büyük tabii. Zira Kaka, Brezilya hücumlarının olgunlaşmasını sağlayan birinci isim konumunda, onun istenilen seviyede olmaması bir devreliğine de olsa Brezilya'yı sıradan bir takım hüviyetine bürüdü. K.Kore'nin hocasının da açıkladığı gibi savunma futbolundan taviz vermemesi de Brezilyalıların boş alan bulamamasında etkili oldu. Yalnız Kuzey Kore bu turnuvanın hücum anlamındaki en zayıf ekibi olabilir. Gerçi Brezilya karşısında 1 gol buldular ama bu gol gerçeği değiştirmiyor.

2.devreye direk saldırarak başlayan bir Brezilya vardı. İleri uçtaki Kaka, Fabiano ve Elano çok verimli işler yapmadı belki ama mantalite olarak Kore'nin zayıflığının farkına varmış ve oyunu ileri yıkan bir Brezilya olması dahi golün gelmesine yetti. Maicon'un golünden sonra orta mı şut mu tartışması olacaktır, ben Maicon'un o şutu bilerek vurduğunu düşünenlerdenim. Dünyanın en iyi sağ beki bugün yine klasını gösterdi, insanın bu adam Real'e gitmeli diye içinden geçiyor. 2.golü Elano'nun atmasına çok sevindim, eminim Galatasaraylı yöneticiler de sevinmiştir. Adamın piyasası yükselsin de +10 milyon avroya okutalım diye bakıyorlardı. Ancak Dunga golü atar atmaz Elano'yu oyundan alarak oyunundan çok da memnun olmadığını gösterdi.

Son dakikalarda Lucio'nun kendine fazla güveninden beklenmeyen bir gol yese de Brezilya fena başlamadı kupaya. Gruptaki dğer maçlar daha çekişmeli ve ölçücü olacaktır lakin oturmuş kadrosuyla Brezilya, Portekiz'i de Fildişi'ni de paketleyecek kapasitede...

Hiç yorum yok: