14 Eylül 2010 Salı

GALATASARAY 1-0 GAZİANTEPSPOR


Eskiden olsa 2-3 gol atarak kazanacağı bir maçı ancak penaltıdan bir gol bularak kazanabildi Galatasaray. Özellikle 2.yarıda oyuncu değişiklikleriyle tempoyu bulmasına rağmen golü bulmayı başaramadı, penaltı olmasa belki daha da başaramayacaktı. 2008 yılına kadar bu tempo yapıldığında gol ve goller bulacağından emin olduğumuz bir takımken bu hale düşmek kolay değil elbette. Galatasaray her şeye rağmen buna göğüs gerebilecek bir kadroya sahip olsa da yönetimsel ve teknik hatalar yüzünden kaybedilen 2 koca sezon artı bu sezonun 3 haftası ve Avrupa Kupası kulvarı var. Bundan sonra takımın hızla düzelmesiyle elde kalan 2 kulvarda istenilen başarılar gelebilir, bir Galatasaraylı olarak bu orta seviyede bir umudum olsa da geçmişte olduğu gibi emin konuşamıyoruz takım hakkında.

Bugüne dönersek, rahmetli Metin Oktay'ın ölüm yıl dönümüne denk gelen bir maç oldu. M. Oktay'ı asla unutmadı Galatasaray taraftarları ve hiç unutmayacak. Antep maçında Insua ve Misimovic ilk kez forma giydi. Misimovic'in Galatasaray'ın Rijkaard'ın elindeki makus talihini yani 4-3-3'ü değiştirecek isim olduğunu düşünüyorum. Eğer Rijkaard 4-2-3-1'e bir şekilde dönebilirse Misimovic transferi daha bir anlam kazanacak. Sola yapılan transferin beğenilmesi için Liverpool'dan gelmesine gerek yoktu zira Hakan Balta'dan sonra oraya gelen hemen herkes takdir kazanacaktı. Balta'yı bir kenara bırakırsak, Insua ileri-geri iyi çalıştı zaten özellikle Ali Sami Yen'de oynarken hücuma katkı verebilmek çok önemli. İşte tam bu noktada Rijkaard'ın Milli Takım'da 2 maçta ilk 11'de forma giymiş Sabri'nin yerine Ali Turan'ı tercih etmesi kabul edilemez bir hataydı. Elano tercihi hataydı diyemem elbette ama Elano Galatasaray'a şimdiye kadar bir şey vermedi, vereceğe de benzemiyor. Elano'suz tercihler üzerine düşünmeli artık Galatasaray. Ayhan ve Sarp'ın olduğu bir takıma bir de Elano tankını koyunca iyice yavaşlıyorsunuz. Özellikle ilk yarıda Gaziantepspor'un Cim-Bom'a göre daha etkili olmasında bunların rolü büyük.

2.yarıda Sabri ve Aydın'ın girmesiyle tamamen öne doğru oynayan bir Galatasaray ortaya çıktı. Sabri, Insua, Aydın, Kewell, Misimovic ve Baros gibi hep ön tarafı düşünen oyuncularla sadece atak yapmıyorsunuz, rakibin öne çıkışlarına da set çekmiş oluyorsunuz. İlk yarıdaki Antep ataklarını 2.yarıda son 10 dakika hariç görmememizin en önemli sebebi buydu. Zaten sonra da yorulan Kewell yerine Pino girdi, hızıyla, etkisiyle Galatasaray'ın Antep üzerindeki tehdit katsayısını artırmış oldu. Misimovic'in takıma daha da alışması Galatasray'ın öndeki topları daha etkili kullanmasına ve direk olarak Baros'un veriminin artmasına yol açacak. Baros'un performansı takım arkadaşlarıyla %200 alakalı olduğundan Misimovic'in takıma ısınması sadece onun değil Baros için de çok önemli.

Olumsuz bazı noktalar da vardı 2.yarıda. Yıllardır taraftarın en çok giydirdiği oyunculardan Aydın Yılmaz'ın takımın ivmesini bir anda artırması düşündürücü. Aydın için iyi ama Cim-Bom için yaptığı transferleri gözden geçirmesini gerektiren bir nokta. Lorik Cana'nın hala Sarp ve Ayhan'ın oynadığı takıma girememesi hem onun hem de Rijkaard'ın hatası. Elinizde böyle bir adam var ve hala Ayhan ile oynuyorsunuz. Bunlar düzelecek, yavaş yavaş düzelecek. Ancak o zamana kadar Rijkaard'ın, yönetimin, takımın, taraftarın akıbeti ne olacak, takım ne kadar puan kaybedecek, bunlar ciddi ciddi büyük giz içeren konular. Bucaspor ve Belediye maçları takımın oturabilmesi açısından çok önemli. Kazanırsak önümüz açık diyemeyeceğim ama en azından takımın oturabilmesi, birbirine alışabilmesi için bu maçlarda iyi futbol ve 6 puan gelmesini çok istiyorum.

2 yorum:

Burak Kereci dedi ki...

Sabri'nin girmesiyle oyunun gidişatı değişti.Ancak Sabri bugün yine sakatlandı ve en az 3 hafta yok.Bakalım Rijkaard hala Ali Turan'ı mı oynatacak???

HHKahraman dedi ki...

S.Kurtuluş ya da Ali. Biri oynayacak...