1 Eylül 2010 Çarşamba

TÜRKİYE 76-65 YUNANİSTAN


Hem arkadaş ziyareti hem Eskişehir-Galatasaray maçı için Eskişehir'e gidince Dünya Basketbol Şampiyonası'na gereken önemi veremedik turnuva başında. Amerika'nın iyi performansı, bizim Rusya önündeki mücadelemiz dikkat çekmişti ilk 2 günde. Yunanistan maçının turnuvaya tam olarak odaklandığım ilk güne denk gelmesi de benim şansım diyelim. 30 yıldır yenemediğimiz bir takım karşısında evimizde oynamanın verdiği avantajı kullanmaya çalıştık. Ev sahibi avantajı taraftar ve hakem etkisi olur ama biz sadece taraftar kısmından faydalanabildik. Porto Riko maçının Porto Riko'dan alınıp Yunanistan'a hediye edilmesinden sonra bugün de Murat Murathanoğlu-İhsan Bayülken ikilisinin iddia ettiği kadar olmasa da düdükler hep Yunanistan lehine çalındı hem de ev sahibi karşısında. Saha içinde kötü oynayan oyuncumuzun olmaması en sevindirici nokta zira kötü oyuncumuz, işini yapmayan oyuncumuz olmadığı sürece bizim takımımızı yenebilecek bir takım yok bu şampiyonada. Ay-Yıldızlı formayı giyen en dominant oyuncu Ersan İlyasova 6/6 üçlük isabetiyle Yunanistan'ı bitirdi deyim yerindeyse. Hidayet Türkoğlu beklenen etkiyi yapamadı gibi görünebilir lakin Hidayet'in 12 Dev Adam'a en büyük katkısı ancak bu şekilde olur. Zira kendinden çok fazla şey beklendiğini düşündüğünde genelde saçmalıyor. Hidayet'in kontrollü oynadığı,Ömer Onan'ın savunmanın, Ersan İlyasova'nın takımın lideri bir sistemde Türkiye'nin başarısız olma ihtimali oldukça zayıf. Özellikle bugün olduğu gibi Ömer - Semih - Kerem - Oğuz'dan oluşan uzun rotasyonu da maksimum katkıyı verdiğinde sadece kazanan değil izlenmesi de harika olan bir takım oluveriyoruz.

Yunanistan'ın başta Spanoulis olmak üzere harika bir kadrosu var. Savunma yönü zamanın kelepçesi Alper Yılmaz'dan bile daha iyi olan Ömer Onan ile Spanoulis'i durdurmayı başardık. Güçlü uzun rotasyonunu da hem içerde hem dışarda problem olan Bourousis dışında etkisiz hale getirince hem maçı kazandık hem de en az sayı yiyen takım olma unvanının bizde kalmasını sağladık. 12 Dev Adam'ın en büyük eksiğinin her zaman aynı performansla oynayamama olduğunu artık çok iyi biliyoruz. Şu an en büyük şansımız önümüzdeki Porto Riko ve Çin maçlarından herhangi birini kaybetsek dahi grup 1.liğimizin garanti olması. Büyük ihtimalle Y. Zelanda ile eşleşeceğimiz son 16 turundan itibaren her maç final ve kötü performansın telafisi yok. Murat Murathanoğlu'nun da sürekli şikayet ettiği Carl Jungebrand gibi maçı sabote etme ihtimali yüksek bir hakemle bir daha karşılaşmamayı diliyorum. Yunanistan gibi bir takımı yenip o yeni muhteşem salonda 10.Yıl Marşı'nı bize söylettirdiğin için başta Ersan olmak üzere teşekkürler 12 Dev Adam!

Hiç yorum yok: