28 Ağustos 2009 Cuma

ÜÇÜ DE İDARE EDER


Şampiyonlar Ligi’nden sonra UEFA Avrupa Ligi grup kuraları da çekildi. Beşiktaş’tan sonra Galatasaray ve Fenerbahçe’nin de rakipleri belli oldu. Beşiktaş, Manchester United, CSKA Moskova ve Wolfsburg ile eşleşirken, Galatasaray Panathinaikos, Dinamo Bükreş ve Sturm Graz, Fenerbahçe ise Steaua Bükreş, Twente ve Sheriff ile eşleşti. Bence üç takımımız için de çok kolay olmasa da asla zor diyemeyeceğimiz kuralar.

Genel olarak baktığımızda hiçbir takımımız için kesinlikle veda sözcüğünü kullanamayız. İrdelediğimiz zaman bu sezon Avrupa’da en iddialı takımımız olan Galatasaray güzel bir kura çekti. İlk torbadan gelen Panathinaikos bu torbanın zayıf halkalarından. Bunu kesinlikle söyleyebilirim. Her ne kadar bu sene kadrosunu Cisse, Leto, Katsouranis ibi isimlerle güçlendirse ve kadrosunda bulunan Gilberto Silva, Karagounis ve genç star Ninis gibi isimler olsa da Galatasaray kadar iyi bir takım değil. Ali Sami Yen’de çok zorlanmadan bir galibiyet alır Galatasaray ama Yunanistan’daki maç ortam olarak zorlayacaktır bizi. Yine de 2 takım arasında zevkli, göze hoş gelen maçlar geçeceğine eminim. 3.torbadan gelen Dinamo Bükreş için ise aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Ne Galatasaray ne de Panath ayarında bir takım değil belki ama 3.torbada çok daha güzel olabilecek takımlar vardı. Yine ortam bakımından deplasmanda zorlayabilecek bir takım. Zira Romanya, Yunanistan, Ukrayna, Belarus gibi ülkeler daha doğrusu demir perde ülkeleri bizim takımlarımızı milli takım dâhil her vakit zorluyor ve bozuyor. Çok ses getiren transfer yapmadı Dinamo zaten mali durumları da iyi değil. Kadrosunda eski dostlar Tamas ve Bratu var. Bunun yanında kaleci Lobont şu an sakat ama takımın en önemli silahı. Son torbadan ise daha önce de eşleştiğimiz ve 5 dakika top çevirdiğimiz Sturm Graz geldi. Sturm Graz Levadia Tallinn’den biraz daha iyi bir takım. Gerçi Avusturya bu sene 4 takımını gruplara sokarak büyük açılım yaptı. Hatta bunun 2sinin Ukrayna ekibi(Metalist, Metalurg)ve birinin de Aston Villa olması ilgi çekici ama yine de Cim-Bom’a rakip olamaz, olmamalı.

Panathinaikos

Fenerbahçe’nin rakiplerine baktığımızda ise biraz daha kolay bir grup gibi görünüyor ilk bakışta. Ancak rakipleri irdelediğimiz zaman ilk 3 torbadan gelen Steaua, Fener ve Twente’nin şanslarının eşit olduğuna inanıyorum ben. Steaua her ne kadar son 1 senedir kötü gitse de yine de Avrupa başarılarıyla yaşayan bir takım. Geçen sene yine hemen hemen aynı kadrosuyla Galatasaray’ı elediler. Twente ise teknik direktörlüğe Steve McClaren’i getirdikten sonra mantalite olarak başarıya kilitlendi. Fenerbahçe’nin normal şartlarda bu takımlardan daha avantajlı olduğunu söylerdim ama takımın Avrupa’dan ziyade annesinin ligine verdiği önem şansları eşit kılıyor. Steaua’da aynı Dinamo gibi çok fazla şaşalı transfer yapmadı. Nicolita, Stancu ve disiplinli futbolları önemli silahları. Yukarıda bahsettiğim Baltık ülkesi olması avantajını iyi kullanıp sahalarında başarılı sonuçlar alıyorlar. 3.torbadan gelen Twente ise bence grubun en dikkat çeken takımı olacak. Önemli oyuncuları Arnautovic’i İnter’e, Elia’yı Hamburg’a toplam 18 milyon avroya gönderen Twente, bombayı benim de çok beğendiğim bir oyuncu olan Kosta Rikalı Bryan Ruiz Gonzalez’i Gent takımından alarak patlattı. Ayrıca Arnautovic de bu seneyi yine Twente'de kiralık olarak geçirecek. Chelsea’den kiraladıkları Stoch da etkili bir kanat oyuncusu. Bence bu takım bir şekilde bu gruptan çıkar. Son torbadan gelen Sheriff ise üzerinde durmaya değecek bir kulüp bile değil.

Steve McClaren

Ve Şampiyonlar Ligi. Beşiktaş için en önemli torba 2.torba gibi görünüyordu. Zira oradan gelecek orta şeker bir takım kartalın üst tura çıkması için umutlanmasına yeterde artardı bile. Gelen takım CSKa Moskova tam da bu şartlara uyan bir takım. Ama 4.torbadan çekilen Wolfsburg çok kötü oldu. Çekilebilecek 5 tane 6 puanın garanti görüleceği takım vardı ama olmadı. Zaten Manchester da aynı Sheriff gibi üzerinde çok fazla konuşulmayacak bir takım. Şansları yaver giderse 15 üstü bir puan bile alabilirler. Beşiktaş’ın İnönü’de oynayacağı her maçı inanılmaz ciddiye alması ve en az 6 puan kazanması gerekiyor. Deplasmandaki Wolfsburg ve CSKA maçlarından da beraberlik çıkarması lazım. Son olarak bir tahmin yaparsam, BJK’nın bu gruptan Avrupa Ligi’ne geçiş yapmasını en kuvvetli ihtimal olarak görüyorum.
Bu arada 3 takımımızın 6şardan 18 maç yapacak olması da ülke puanımız adına büyük avantaj olacak. Ülke puanıyla ilgili son durumu da ayrıntılı olarak bir başka yazıda ele alacağım.

Hiç yorum yok: