3 Temmuz 2010 Cumartesi

GANA 3-5 URUGUAY - Uruguay Devam


Turnuva başında Uruguay sürpriz yapar dedik demesine ama bu akşam Gana'yı tutuyordum, birçokları gibi. Turnuvanın Afrika'da yapıldığının unutulmamasını sağlayan tek renkti Gana, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle tüm futbolseverlerin sempatisini kazanmayı başarmıştı. Bir de 2006'daki Ganalı çocuk olayı vardı tabii, yine daha önce bahsettiğim. Uruguay gibi gruplardan oldukça avantajlı ve rakiplerini zor durumda bırakarak gelen, Suarez ve Forlan gibi çok etkili hücum oyuncularına sahip bir takım karşısında işleri kolay değildi belki ama Godin'i artı maç içinde kaptan Lugano'yu kaybeden Uruguay'ın da kendisinden kat be kat iyi kondisyona sahip Gana'ya baskın çıkma ihtimali yoktu. Zaten maçta da genelde Gana'da olmak üzere üstünlük sürekli gidip geldi. Özellikle ilk yarının son 15 dakikasında Gana kontrolü ele almıştı, bu dakikalarda Inter'li Muntari'nin attığı golle de üstünlüğü buldular. Gana'nın en büyük dezavantajı son noktalarda üretken olamaması. Topu ceza sahasına kadar başarılı ve hızlı bir şekilde getirebiliyorlar ama o andan itibaren doğru kararları vermekte çok zorlanıyorlar. Bir de forvet A. Gyan'ın inanılmaz bencilliği söz konusu. Pas vermeyi bir an olsun aklından geçirmeyen bir oyuncu Gyan. Neyse ki tek forvet oynuyor ve yanında bu bencilliğiyle çılgına çevireceği bir adam yok.

1-0 Gana üstünlüğünen sonra 2.yarıda sık duran ve dengeli bir oyun vardı. Turnuva başından beri frikikleri kullanan Forlan, sonunda güzel bir vuruşla golü attı. Aslında burada kaleci Faruk Gürsoy'un da hatası yok değil. Faruk golden sonra 1-2 pozisyonda daha eski günlerini aratmayan hatalar yaptı ama Uruguay forveti bunları değerlendiremedi. Hakemin çok sık durdurduğu oyun, beraberlikten sonra rölantide gitti ister istemez. 2 takım da bir kaza golüne mahal vermek istemedi, zira golden sonra geri dönüşün zor olacağını gerek Gana Teknik Direktörü Rajevac, gerekse Uruguay'ın hocası Tabarez iyi biliyordu. Ancak uzatma dakikalarıyla birlikte Gana kondisyonunu ortaya koyarak akın akın hissettirmeye başladı kendisini. Uruguay'ı yarı sahasına hapsederek, pozisyon avına başladı. Son noktada bilinçsiz oldukları için çok net pozisyonlar bulamadılar ama topu Uruguay ceza sahası çevresinde tutarak hem pozisyon yemediler hem de her an gol peşinde koştular. Zaten bu kondisyonlarının meyvesini de 120. dakikada penaltı kazanarak aldılar. Brezilyalı Felipe Melo'nun bugünkü kırmızı kartını gördükten sonra o pozisyonda kırmızı kart gören Luis Suarez'in heykelini dikmek gerekiyor herhalde. Bir kırmızı kart ancak bu kadar anlamlı ve faydalı bir şekilde görülebilir.

120.dakikada penaltıyı kaçıran Gana, moral motivasyon üstünlüğünü de karşı tarafa vermiş oldu doğal olarak. Bu Afrikalılar maalesef tam olarak Pirelli'nin sloganına uyuyor: Kontrolsüz güç, güç değildir. O anda Gyan golü atsa şu anda Hollanda'yı düşünen Ganalılar olacaktı. Bir not da penaltı atıcılarını seçen Rajevac için. Penaltıları kime attıracağın önemli değil be adam. Orada ilk söylemen gereken söz: "Mensah, Vorsah siz ayrılın, diğerlerinden kim kullanırsa kullansın." John Mensah'a penaltı kullandıracağıma, Shaq O'Neill'a serbest atış kullandırırım, varın gerisini siz düşünün.

Luis Suarez cezalı duruma düştü, Lugano ve Godin'in sakatlıkları söz konusu. Robben'in geri dönüşüyle oldukça canlanan Hollanda karşısında Uruguay'ın bu eksiklerle işi oldukça zor. Yine de kendisinden beklediğim sürprizi gerçekleştirmeyi başaran Uruguay'ı tebrik etmek ve olası bir final için beklemek gerekiyor.

Hiç yorum yok: